7 Şubat 2020 Cuma

BEN ROBOT



BEN ROBOT

(I, Robot)

Isaac Asimov

1950

Türkçe çeviri: Ekin Odabaş

İthaki Yayınları

8.Baskı – Mayıs 2019

238 Sayfa

1950’de yazılmış kitap. (Ama Asimov 1939'da başlamış robot hikayeleri yazmaya.) O yıllarda Asimov düşünmüş ki 2000’li yıllarda robotlar almış başını gitmiştir, 2021 yılında zihin okuyan robot bile yapılmıştır.

2020 yılından sesleniyorum: Neredeeeee?

Şu an tartıştığımız konular, robotlar bir yana, dünya düzdür, aşılar gereksizdir…vb

(Gözyaşım pıt)

*

“Üç Robot Kanunu” ile başlıyor bu kitap.

1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
2. Robotlar, Birinci Kanun’la çelişmediği sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun’la çelişmediği sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.

*

Kitapta robot gelişiminin basamaklarını okuyoruz. İlk robottan itibaren neler yaşanmış, robot gelişimi nasıl olmuş?

Örneğin ilk robot 1996’da yapılmış, adı Robbie imiş, dadı olarak kullanılıyormuş.

Robbie’nin dadılık ettiği Gloria, robotu çok seviyor. Ama Gloria’nın annesi bu durumdan rahatsız. Bir çocuğun robotla arkadaşlık etmesini sakıncalı buluyor. Gloria’dan gizli Robbie’yi evden atıyorlar. Nasıl olsa çocuk çabuk unutur diye düşünüyorlar ama çocuk unutmuyor ve çok üzülüyor. O yüzden Robbie’yi geri alıyorlar. İyi mi oldu yani çocuğu üzdüğünüz?

*

Üç Robot Kanunu başta doğru gibi geliyor ama bunun da sarsıldığı olabiliyor. Kitapta bunun örneği bir hikaye var. Robot, üç emirdeki son iki maddeyle çelişen bir tehlike ile karşılaşıyor ve dengesini kaybediyor.

*

Ay bir de dindar robot var, bir sen eksiktin.

Kendi varoluşunu sorgulayan ilk robot. Cutie adı. “Ben şahsen varım, çünkü düşünüyorum.” diyor. Ahah.

(Bunu biliyorsunuz Descartes söylemiştir. Bkz: Yöntem Üzerine Konuşma

Kendisini insanların yarattığına inanamıyor. İnsanlar gibi zayıf varlıklar nasıl olur da kendisi gibi sağlam, dayanıklı, mantıklı bir robotu yaratmış olabilirler? O da “Enerji Dönüştürücüsü” denen zımbırtıya inanmaya başlıyor. Tanrı yerine koyuyor onu, “Efendimiz” diyor ona. Diğer robotlara da bunu tebliğ ediyor. Diğer robotlar da inanıyor ona: “Efendimizden başka efendimiz yoktur. Ve QT-1 onun elçisidir” diye şehadet getiriyorlar.

Bilim adamları Powell ve Donovan’ın sorduğu bazı sorulara cevap veremiyor Cutie. Cevap veremediği noktada da “Bazı kavramlar var ki, karıştırmak bizim haddimize değil. Bu konuda yalnız hizmet ederim, sorgulamam.” diyor.

Hani bu robotlar mantıklıydı?

Bilim adamları, Cutie’nin önünde bir robot yapıyorlar, hani bak biz robot yapıyoruz, seni de aynı böyle yaptık diye. Cutie diyor ki: “Kullandığınız parçalar Efendimiz tarafından yaratıldı.”

Ayyhhh!

*

Zihin okuyan robot da bir başka tuhaf oluyor.

Robot kanununun ilk maddesi neydi? İnsanlara zarar vermemek. Peki ya sizin ya da başkasının zihninden geçen şey sizi üzecekse, kalbinizi kıracaksa, hayallerinizi suya düşürecekse? O yüzden robot her ne kadar zihin okuyabilse de her şeyi söylemiyor ve yalan söylüyor. Haha

*

Bu robotlar insanların verdiği emirleri, kanuna aykırı olmamak üzere yerine getirecekler ya. Bir insan kızgınlıkla robota “Kaybol!” diyor.

Evet, robot ortadan kayboluyor, uzun uzun onu arıyorlar.

Ağzımızdan çıkan her sözün ciddiye alınmasını istemiyoruz, ama söylediklerimizi harfiyen yerine getirecek robotlar düşlüyoruz.

*



Kitabı okuduktan sonra filmi de izledim.

Filmin kitapla alakası sadece çıkış noktası, yoksa film bambaşka.

Filmde robotların bu kadar yaygınlaşmasından hoşlanmayan bir polis var. Irkçı bir bakış açısıyla yaklaşıyor robotlara. Haklı çıkıyor önyargılarında ama yine de bu bakış açısı hoş değil tabii.

Filmde de sorgulayan bir robot var. İnsani özellikleri çok gelişmiş ve onu üreten bilim adamı üç robot kanunu konusunda esnek davranmış.

*

Kitapta da filmde de robotların insan görünümünde ama daha gelişmiş özelliklerde olması söz konusu. Bu bana maliyetli ve biraz da gereksiz geliyor. Robotları insansılaştırmaktansa, insanları robotlaştırmak nasıl olur? Robotları insana benzeteceğiz diye uğraşıyorlar, hazır insan görünümü var zaten elimizde. Buna robotlarda olmasını istediğimiz özellikleri eklesek? Akıl, mantık, dayanıklılık… ekle bunları insana. Mekanik organlarla buna bir adım atıldı denebilir sanırım. Bu yaygınlaştırılabilir. Robotta olsun diye uğraştığın kolu, bacağı insana yap. Nasıl fikir? Bence güzel.

(Bkz: Homo Deus. Bu konulara değinen bir kitap)

1 yorum:

  1. Isaac Asimov bilim kurgu konusunda zamanının çok ötesindeymiş. Sadece bu kitabı değil vakıf serisinde de insanlığın neler yapabileceğine kafa yormuş.

    Bence homo deus biraz daha evrimleşme üzerine kafa yoran bir kitap. Ölümsüzlük bulunduğunda dinlere kimse inanmayacak, ama ölümsüzlük nasıl bulunacak sorusunu düşünüyor. Vakıf serisinde ise Asimov, hem diğer gezegenlerde yaşayabilmek hem de ölümsüzlüğe ulaşmak için syborg insan modeli gibi bir çok teknolojiyi örnekliyor zaten... Tavsiye ederim

    YanıtlaSil