BEN ROBOT
(I, Robot)
Isaac Asimov
1950
Türkçe çeviri: Ekin Odabaş
İthaki Yayınları
8.Baskı – Mayıs 2019
238 Sayfa
1950’de yazılmış kitap. (Ama Asimov 1939'da başlamış robot hikayeleri yazmaya.) O yıllarda Asimov
düşünmüş ki 2000’li yıllarda robotlar almış başını gitmiştir, 2021 yılında
zihin okuyan robot bile yapılmıştır.
2020 yılından sesleniyorum: Neredeeeee?
Şu an tartıştığımız konular, robotlar bir
yana, dünya düzdür, aşılar gereksizdir…vb
(Gözyaşım pıt)
*
“Üç Robot Kanunu” ile başlıyor bu kitap.
1. Robotlar, insanlara zarar veremez ya da
eylemsiz kalarak onlara zarar gelmesine göz yumamaz.
2. Robotlar, Birinci Kanun’la çelişmediği
sürece insanlar tarafından verilen emirlere itaat etmek zorundadır.
3. Robotlar, Birinci ya da İkinci Kanun’la
çelişmediği sürece kendi varlıklarını korumak zorundadır.
*
Kitapta robot gelişiminin basamaklarını
okuyoruz. İlk robottan itibaren neler yaşanmış, robot gelişimi nasıl olmuş?
Örneğin ilk robot 1996’da yapılmış, adı
Robbie imiş, dadı olarak kullanılıyormuş.
Robbie’nin dadılık ettiği Gloria, robotu
çok seviyor. Ama Gloria’nın annesi bu durumdan rahatsız. Bir çocuğun robotla
arkadaşlık etmesini sakıncalı buluyor. Gloria’dan gizli Robbie’yi evden
atıyorlar. Nasıl olsa çocuk çabuk unutur diye düşünüyorlar ama çocuk unutmuyor
ve çok üzülüyor. O yüzden Robbie’yi geri alıyorlar. İyi mi oldu yani çocuğu
üzdüğünüz?
*
Üç Robot Kanunu başta doğru gibi geliyor
ama bunun da sarsıldığı olabiliyor. Kitapta bunun örneği bir hikaye var. Robot,
üç emirdeki son iki maddeyle çelişen bir tehlike ile karşılaşıyor ve dengesini
kaybediyor.
*
Ay bir de dindar robot var, bir sen
eksiktin.
Kendi varoluşunu sorgulayan ilk robot.
Cutie adı. “Ben şahsen varım, çünkü düşünüyorum.” diyor. Ahah.
(Bunu biliyorsunuz Descartes söylemiştir.
Bkz: Yöntem Üzerine Konuşma
Kendisini insanların yarattığına
inanamıyor. İnsanlar gibi zayıf varlıklar nasıl olur da kendisi gibi sağlam,
dayanıklı, mantıklı bir robotu yaratmış olabilirler? O da “Enerji Dönüştürücüsü”
denen zımbırtıya inanmaya başlıyor. Tanrı yerine koyuyor onu, “Efendimiz” diyor
ona. Diğer robotlara da bunu tebliğ ediyor. Diğer robotlar da inanıyor ona: “Efendimizden
başka efendimiz yoktur. Ve QT-1 onun elçisidir” diye şehadet getiriyorlar.
Bilim adamları Powell ve Donovan’ın
sorduğu bazı sorulara cevap veremiyor Cutie. Cevap veremediği noktada da “Bazı
kavramlar var ki, karıştırmak bizim haddimize değil. Bu konuda yalnız hizmet
ederim, sorgulamam.” diyor.
Hani bu robotlar mantıklıydı?
Bilim adamları, Cutie’nin önünde bir robot
yapıyorlar, hani bak biz robot yapıyoruz, seni de aynı böyle yaptık diye. Cutie
diyor ki: “Kullandığınız parçalar Efendimiz tarafından yaratıldı.”
Ayyhhh!
*
Zihin okuyan robot da bir başka tuhaf
oluyor.
Robot kanununun ilk maddesi neydi?
İnsanlara zarar vermemek. Peki ya sizin ya da başkasının zihninden geçen şey
sizi üzecekse, kalbinizi kıracaksa, hayallerinizi suya düşürecekse? O yüzden
robot her ne kadar zihin okuyabilse de her şeyi söylemiyor ve yalan söylüyor.
Haha
*
Bu robotlar insanların verdiği emirleri,
kanuna aykırı olmamak üzere yerine getirecekler ya. Bir insan kızgınlıkla
robota “Kaybol!” diyor.
Evet, robot ortadan kayboluyor, uzun uzun onu
arıyorlar.
Ağzımızdan çıkan her sözün ciddiye
alınmasını istemiyoruz, ama söylediklerimizi harfiyen yerine getirecek robotlar
düşlüyoruz.
*
Kitabı okuduktan sonra filmi de izledim.
Filmin kitapla alakası sadece çıkış
noktası, yoksa film bambaşka.
Filmde robotların bu kadar
yaygınlaşmasından hoşlanmayan bir polis var. Irkçı bir bakış açısıyla
yaklaşıyor robotlara. Haklı çıkıyor önyargılarında ama yine de bu bakış açısı
hoş değil tabii.
Filmde de sorgulayan bir robot var. İnsani
özellikleri çok gelişmiş ve onu üreten bilim adamı üç robot kanunu konusunda
esnek davranmış.
*
Kitapta da filmde de robotların insan
görünümünde ama daha gelişmiş özelliklerde olması söz konusu. Bu bana maliyetli
ve biraz da gereksiz geliyor. Robotları insansılaştırmaktansa, insanları robotlaştırmak
nasıl olur? Robotları insana benzeteceğiz diye uğraşıyorlar, hazır insan
görünümü var zaten elimizde. Buna robotlarda olmasını istediğimiz özellikleri
eklesek? Akıl, mantık, dayanıklılık… ekle bunları insana. Mekanik organlarla
buna bir adım atıldı denebilir sanırım. Bu yaygınlaştırılabilir. Robotta olsun
diye uğraştığın kolu, bacağı insana yap. Nasıl fikir? Bence güzel.
(Bkz: Homo Deus. Bu konulara değinen bir kitap)
Isaac Asimov bilim kurgu konusunda zamanının çok ötesindeymiş. Sadece bu kitabı değil vakıf serisinde de insanlığın neler yapabileceğine kafa yormuş.
YanıtlaSilBence homo deus biraz daha evrimleşme üzerine kafa yoran bir kitap. Ölümsüzlük bulunduğunda dinlere kimse inanmayacak, ama ölümsüzlük nasıl bulunacak sorusunu düşünüyor. Vakıf serisinde ise Asimov, hem diğer gezegenlerde yaşayabilmek hem de ölümsüzlüğe ulaşmak için syborg insan modeli gibi bir çok teknolojiyi örnekliyor zaten... Tavsiye ederim