10 Aralık 2010 Cuma
ORMAN VE ÇEVRE AÇISINDAN 3.KÖPRÜ
ORMAN VE ÇEVRE AÇISINDAN 3.KÖPRÜ
Panel Notları
Yayınevi: İstanbul Barosu Yayınları
Basım Yılı: 2010
Sayfa Sayısı:125
İstanbul Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu tarafından 6 Mart 2010'da gerçekleştirilen ''Çevre ve Kent Hukuku Açısından 3.Köprü ve İstanbul'daki Ormanlarımızın ve Çevrenin 3.Köprüden Korunması'' konu paneldeki konuşmalardan derlenmiş kitap.
Kitabın pdf formatındaki haline şuradan ulaşmak mümkün: http://www.istanbulbarosu.org.tr/Yayinlar/BaroKitaplari/3KOPRU.pdf
İstanbul Boğazı'na yapılması planlanan 3.köprünün artı ve eksileri tartışılıyor panelde. Hiçbir artısı bulunamıyor o ayrı mevzu.
Ben de 3.köprünün trafiğe bir çözüm olmayacağı kanaatindeyim. İstanbul'un ulaşım sorunu için yeni karayoluna ihtiyacı yok. Demiryoluna ağırlık verilmeli. Anadolu yakasına yıl olmuş 2010 daha yeni metro yapılıyor. Günaydın.
Bu konuyla ilgili sayısal veriler de veriliyor. ''1973’ten önceki köprüsüz İstanbul Boğazı’ndan 5 milyon araç geçerken 113 milyon yolcu geçiyor, 1974 yılında köprünün yapılmasıyla araç sayısı 5 milyondan 14 milyona, neredeyse üç katına çıkıyor, yolcu sayısı 113 milyondan 118 milyona çıkıyor. O günden bugüne yapılan ikinci köprü de dahil olmak üzere insana olan katkısı sadece budur İstanbul Boğazına yapIlan köprülerin, araçlar geçiriyor, ama insanlar değil.'' sf 43
3.Köprünün trafiğe bir fayda sağlamayacağının yanısıra, İstanbul'da az sayıdaki yeşilliği de katledeceğini savunuluyor. Ki ne yazık ki çok doğru.
''Birinci köprü E5 diye bilinen, ikinci köprü de TEM diye bilinen Kocaeli’nden Kırklareli’ne kadar yeni bir otoyol demektir. Bu alan yaklaşık kuş uçuflu 150 km, bu 150 km’lik yolda TEM otoyolu gibi 4 şerit gidiş, 4 şerit gelişli bir otoban yaptığınızda bunun sadece asfalt kaplaması 675 hektar yapıyor. 1 hektar 10 bin m2’dir, sadece asfalt kaplaması Kocaeli’nden Kırklareli’ne kadar bir yolun 675 hektar, bu yolun kendi tahrip ettiği alan bundan ibaret değil, böyle bir yolun genişliği 45 metre, ancak asfalt kaplamanın dışında çoğunuzun dikkatini çekmiştir, otoyollarda giderken yolun dışında bir de kafes telle kapatılmış bir alan var ve oradaki orman varlığı da görüş güvenliği ve benzeri sebeplerle kesiliyor. Yol kendi 45 metreyken o alan bazen toplam 200 metreye çıkıyor. Yani yolun kendisinin bazen 5-6 katı bu güvenlik sebebiyle açılan alanla kaybediliyor ki, bunları da eklediğinizde Belgrat Ormanı diye bildiğimiz orman büyüklüğünde bir ormanlık alan, bu orman olarak sadece bu kadar alan kaybediyoruz,bunun dışında da birçok doğal ve yabanıl alan, tarım alanını da kaybediyoruz.''sf 44
Bu tür büyük projelerde yöneticilere ''ama çevreye zararlı'' dediğinizde irrite oluyorlar. Bunun ne anlama geldiğini düşünemiyorlar. Ve de hep bunları düşünmekten yoksun insanlar yönetici oluyor, lider oluyor, baş oluyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder