10 Ekim 2010 Pazar

ŞEMDİNLİ'DE SINIRI AŞMAK


ŞEMDİNLİ'DE SINIRI AŞMAK

Yazarı: Erdal Sarızeybek

Yayınevi: Ümit Yayıncılık

Basım Yılı: 5.Baskı Nisan 2006

Sayfa Sayısı:192


Şemdinli deyince herkesin aklına terör geliyor ne yazık ki. Ne acı bir etiketleme bu.

Yazar da bu durumdan üzülüyor ve Şemdinli ve çevresinin aslında doğasıyla, balıyla, insanlarıyla güzel yerler olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ancak bu güzellikler ne yazık ki acı olaylarla gölgeleniyor.

Şemdinli'deki terör olayı, benim yakın geçmişte hatırladığım 2005'teki Kitabevi bombalanması ile başlamamış. 1990'lı yıllarda da aynı yer terörle anılır durumda imiş.
Ama biz balıkları bile gölgede bırakacak hafızamızla, sanki ilk defa başımıza geliyor gibi şaşırıyoruz her seferinde. Sanki bu sonmuş da bir daha olması çok şaşırtıcı imiş gibi.

Halbuki bu tür olaylardan sonra gerekli önlemleri alsak. Hatta ne sonrası, olaylar öncesinde gerekli istihbaratı sağlayabilsek ve önleyebilsek. İşte o zaman şaşırmaya hakkımız olacak.

Kitapta Erdal Sarızeybek 1992-1994 yılları arasında Mehmetçiğin terörle mücadelesini anlatıyor. Aradan 15 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen her şey sanki dün gibi. Hiç de öyle onlarca yıl önce yaşanmış olaylar gibi değil.

İşte Türkiye'deki bu durum çok gülünç. Üzücü, kahredici bir şekilde gülünç. Aradan yıllar geçiyor ama olaylar hiç eskimiyor. Hiç mazide kalmıyor. Sürekli yenileniyor. Ve yine aynı üzücü ve kahredici gülünçlükle biz her seferinde bunlarla ilk defa karşılaşıyormuşuz gibi davranıyoruz. Bunu nasıl beceriyoruz?

Erdal Sarızeybek, o dönemde yaşadıklarını içten bir dille anlatmış. Üzülmüş, acılar çekmiş belli ki. Kahramanca mücadele etmiş o ve askerleri. Ama terör belasından bireysel kahramanlıklarla kurtulamayız ki. Sadece askeri mücadeleyle kurtulamayız ki. Hele ki birkaç ay silah eğitimi almış, tecrübesiz, gencecik insanları teröristlerin önüne sürerek hiç kurtulamayız. Böyle bir durumda bu vatan evlatlarını kaybettiğimize üzülmeye bile hakkımız olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder