25 Nisan 2025 Cuma

İNANCIN EN GÜZEL TARİHİ

 

İNANCIN EN GÜZEL TARİHİ

(La Plus Belle Histoire de Dieu)

Jean Bottero

Marc-Alain Ouaknin

Joseph Moingt

1997

Çeviren: İsmet Birkan

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

10.Basım - Ocak 2024

162 Sayfa


İnanç derken Yahudi ve Hıristiyan inancı anlatılıyor kitapta. Daha başta da bunun bilgisini veriyor zaten:

“Bizim kitabımızdaki konuşmalar Kitabı Mukaddes’teki (Bible) Tanrı’yla, Yahudilerin ve Hıristiyanların Tanrısıyla sınırlıdır.” Sf.12

Kuran’ı yok saymıyor ama Kuran için “Bununla, VII. yüzyıl başlarında, inancın başka bir tarihi başlamış oluyor.” diyor. Sf.12

*

Tek Tanrı kavramı Hz. Musa ile başlatılıyor. Sene MÖ 13.yüzyıl, 1280-1250 arası. Musa, adı Yahve olan bir tanrının varlığını öğreniyor. Yahve İbranicede olmak, var olmak anlamına geliyormuş.

Musa dönemin çok tanrılı toplum yapısında tanrıya hediyeler verme gibi eylemlere karşı çıkıyor. Tanrının insan biçimli ifadesini reddediyor, bu da resim ve heykele karşı çıkmayı getiriyor. İnancını “Tanrı sadece Yahve’dir, ondan başka Tanrı yoktur.” diyerek ifade ediyor.

*

İbraniler MÖ 1250’lerde Kenan iline yerleşiyorlar. MÖ 1000 dolaylarında Krallık kuruluyor. Kral Davud. Davud’un oğlu Süleyman, Kudüs Tapınğını inşa ettiriyor. Bu tapınak MÖ.70’de Roma İmparatorluğu tarafından içine Roma imparatoru heykeli konularak Roma tapınağına dönüştürülmek isteniyor. Bu durum bölgede isyanlara sebep oluyor. İsyanları bastırmak isteyen Roma askerleri tapınağı yerle bir ediyor. Geriye kalan parçalar bu olay anısına Ağlama Duvarı olarak kullanılıyor.

*

Yahudi inancına göre Tanrı dünyayı yazılı metinle yaratmış. O yüzden Tevrat’ın harfleri, sözcükleri, boşlukları bile sayılıymış. Bir harf eklemek ya da çıkarmak dünyayı tahrip etmek olurmuş.

Tevrat’ı yorumlayanların yorumları MS 2.yüzyılda kitaplaşıyor. Adı "Mişna" oluyor. Mişna da yorumlanıyor, bu yorumlardan "Gemara" adlı kitap doğuyor. Bu ikisi sonra "Talmud" adlı kitabı oluşturuyor. Yorumlardan oluştuğu için Talmud’a "sözlü Tevrat" deniyormuş. Bu yorumlara yani metne tapıyorlarmış. Kitaptaki ifade böyle:

“Bu dünyaya ait bir şeyi tanrısallaştırarak, ona Tanrı’ymış gibi saygı göstermek; ona tapmak, yani putataparlık demektir. Dolayısıyla, eğer bu şey Tevrat ise, Kitap’a ve Yasa’ya tapmak söz konusu olacaktır. “ Sf.54

*

Yahudiler ve Hıristiyanlar için İslam “Ehl-i kitap” der. Bu tabir tartışılmış. Denmiş ki:

“Yahudi kavmi Kitap Ehl-i değil, Kitap’ın tefsirinin ehli” Sf.564

Okumaya ve tefsire bir adanmışlık varmış yani.

*

Tanrıya YAHVEH diyorlar ama demiyorlar, YHVH olarak kullanıyorlar.

“Tanrı’nın bu dört harften -YHVH- oluşan adının hiçbir zaman söylenmemesi, sadece seyredilmesi gerekir.” Sf.63.

Çünkü olduğu gibi söylerlerse “ilahi adın içeriğini sınırlamış, adeta olasılıklar listesini kapatmış, dolayısıyla tanrısal olana kendi vermek istediği (beşeri) bir adı vererek onun üzerinde bir iktidara sahip olmuş gibi olur.” Sf.62

O yüzden Tanrı’dan bahsederken Yahudiler “Ad” derlermiş. Ad kutlu olsun! Gibi

(Türkçe Kitabı Mukaddes’te Seigneur/Efendi/Dominus terimi Arapça Rab sözcüğüyle karşılanıyormuş.)

*

Kitabın ikinci kısmı Hıristiyanlığı anlatıyor. Hz. İsa’dan başlıyor. Dört tane İncil'i sayıyor: Matta, Markos, Luka, Yuhanna. İlk İncil’in MS 40 yani İsa’nın ölümünden on yıl sonra yazılmış olmasını “fazla geç” diye nitelendiriyorlar. (Kuran?)

Hz. İsa Yahudi idi. İsa’nın çarmıha gerilmesinin Romalılardan kaynaklandığı belirtiliyor kitapta. İncillerin yazılışı sırasında eski din yani Yahudilik ile yeni din olan Hıristiyanlık çatışma halindeymiş. Aslında bu çatışma İsa’yı reddeden Yahudiler ile onu Tanrı’nın resulü olarak gören Yahudiler arasında. İşte bu ikinci grup Hıristiyan oluyor. 

Hz. İsa’nın ölümünden Yahudilerin sorumlu tutulmasını “akıldışı bir suçlama” diye ifade ediliyor kitapta. İsa, din görevlilerine, rahiplere pek önem vermiyor, hatta bazen onları kışkırtıyormuş. Sonunda onun öldürülmesini istemişler.

*

Bana biraz karmaşık geldi kitap. Gerçi masalsı hikayelerin dini olarak değerlendirilmesi ve bunlar yüzünden insanların savaşa tutuşması da benim için karmaşıklığın bizatihi kendisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder