17 Nisan 2016 Pazar

IŞIĞI ARAYANLARIN KARANLIK YANI




IŞIĞI ARAYANLARIN KARANLIK YANI

(The Dark Side of The Light Chasers)

Debbie Ford

1998

Çeviren: Semra Ayanbaşı

Akaşa Yayınları

3. Basım - 2007

216 sayfa


Çok çarpıcı bir şey söylüyor bu kitap. Başkasına niçin kızıyorsan, neyle eleştiriyorsan o kızdığın ve eleştirdiğin özellik aslında sende vardır, diyor.  Sende gizli bir özelliktir. O özelliği bul, onun varlığını kabul et ve o sana değil, böylece sen ona sahip ol. 

Bu çerçevede verdiği örnekler de ilginç. Başkalarını ahmaklıkla suçlayan bir iş adamı örneği veriyor. Bu iş adamı kendisinin asla ahmaklık yapmayacağını söylüyor ama çalışanları ve etrafındakileri hep ahmak  buluyor. Bu sözcüğe takıntılı adeta. Kendisinin bir ahmak olabileceğini asla kabul etmiyor. Sonra çocukluğuna inmeler, bunun sebebini öğrenmeler falan. Sonra o kelimeyle ve huyla barışınca artık etrafına da ahmak insan çekmiyor.

Çünkü yine bu kitaba ve bu kitap ayarında okuduğum diğer kitaplara göre hayatımıza giren insanları biz çekiyormuşuz. Bizdeki bir eksikliği tamamlamak ya da bizdeki bir yanlışı düzeltmek üzere o insanlar hayatımıza girermiş. Biz o eksiğimizi tamamlayamadığımız, o yanlış huyumuzla barışmadığımız sürece hep aynı tür insanları ve olayları hayatımıza çekermişiz.

Kendini bu açıdan tanımak için örneğin çok sevdiğin/beğendiğin bir insanın üç özelliğini yazmanı tavsiye ediyor. Bir de nefret ettiğin bir insanın nefret ettiğin üç özelliğini.

Sonra tek tek bu kelimelerin üzerinde durmanı istiyor.

Aslında her insanda kendimizde olan şeyleri görürmüşüz. "Başkalarına projekte etmek" diyor. buna.

Örneğin hayranı olduğumuz bir sanatçıda kendi hayallerimizi gerçekleştirdiğini görürüz. Sevmediğimiz insanlarda da kendimizde var olan ve sevmediğimiz yanları görürüz. 

"Siz başkalarında gördüğünüz her şeyi içerdiğinizi anladığınızda tüm dünyanız değişecektir." sf.44

"Eğer biz belli bir niteliğe sahip olmamış olsaydık, onu bir başkasında gördüğümüzde tanıyamazdık. Eğer bir başkasının cesareti size ilham verirse, bu sizin içinizdeki cesaretin bir yansımasıdır. Eğer siz bir insanın bencil olduğunu düşünüyorsanız, aynı ölçüde bencillik gösterebileceğinizden emin olabilirsiniz." sf.45

"Örneğin, başkalarına karşı pek hoşgörü gösteremediğimizde, büyük olasılıkla, kendi aşağılık duygumuzu onlara atfekmeteyizdir." sf.59

"Biz sadece olduğumuz şeyi görürüz." sf.59

"Eğer ben sizin kibir ve küstahlığınızdan rahatsız olmuşsam, bunun nedeni benim kendi küstahlığımı kucaklayıp benimsememiş olmamdır. Bu ya şimdi yaşamımda sergilediğim ama görmediğim bir küstahlıktır, ya da gelecekte yadsıdığım bir küstahlıktır. Eğer ben kibir ve küstahlıktan rahatsız oluyorsam, benim yaşamımın tüm alanlarına yakından bakıp kendime şu soruları sormam gerekir: Geçmişte ne zaman küstahlık yapmıştım? Şimdi küstahlık yapıyor muyum? Gelecekte küstahlık yapabilir miyim?(...) Eğer ben kendi küstahlığımı kucaklayıp benimsersem, bir başkasının küstahlığından rahatsız olmam. Onu fark edebilirim, ama o beni etkilemez." sf.60

Tabi insan yediremiyor bunu kendisine. Mesela bir insanı beceriksizlikle suçluyorsunuz. Aslında o sizde yatan bir beceriksizlik. Ya mevcut ya da bastırılmış. Onu açığa çıkarıp benimsemediğiniz müddetçe de etrafınızda beceriksiz insanlar olacak. Çünkü evren sizin bunu görmenizi istiyor. Siz görünceye kadar da bu insanları karşınıza çıkaracak.

"Eğer kabul etmediğimiz bir veçhemiz varsa, hayatımıza hep bu veçheyi sergileyen insanları çekeceğizdir. Evren bize gerçekte kim olduğumuzu göstermeye, ve bizim yeniden bütün olmamıza yardım etmeye çalışmayı sürdürecektir. Çoğumuz bu sahiplenilmemiş veçheleri o kadar derine gömmüşüzdür ki nerede tiksintiyle baktığımız belli tipte bir insan gibi olabileceğimizi göremeyiz. Ancak, eğer o belli insan tipi yaşamımızda ortaya çıkmayı sürdürürse, bunun bir nedeni vardır." sf.97

"İnsanlar bize içimizde olanı geri yansıtırlar, çünkü bilinçaltı olarak bunu biz onlardan ister ve çağırırız. İşte bu yüzden hayatımızda belli türde insanlar ve durumlar tekrar tekrar ortaya çıkmayı sürdürür. Mucize, siz bir veçhenizi gerçekten sahiplenip benimsediğinizde meydana gelir. O noktada size aynalık eden kişi ya o davranışı sergilemeyi bırakacaktır, ya da siz o kişiyi hayatınızda istememeyi seçebilecek hale geleceksiniz." sf103

Ve başkalarına söylediğimiz şeyleri, aslında kendimize söylüyormuşuz. 

"Başkalarının davranışlarına karşı duyduğumuz öfke, genelde, çözülmemiş bir veçhemizle ilgilidir. Eğer başkalarıyla konuşurken, onları yargılarken ya da onlara öğüt verirken ağzımızdan çıkan her sözü dinlersek, onu hemen döndürüp kendimize de söylememiz gerekir." sf.65

"Biz başkalarını yargılarken kendimizi yargılamaktayızdır." sf.65

Başkalarında gördüğümüz olumsuz özellikler bizde var da olumlu özellikler yok mu?

"Eğer ünlü yıldızlar sizi büyülüyorsa ve onların yaşamını okumak için zaman ve para harcıyorsanız, onların sevdiğiniz veçhelerini kendi içinizde bulun." sf.71

"Eğer bir şeyi yapmaya ya da ona sahip olmaya muktedir değilsek, onun için hakiki bir özlem de duymayız." sf.72

Burada mesele hoşlanmadığın yanlarından kurtulmak değil, o hoşlanmadığın yanın sana kazandırdığını görmek ve onu yok saymayıp sevmek.

Okuduğum diğer kişisel gelişim kitaplarında mutluymuş GİBİ davran, becerikliymiş GİBİ davran... telkinleri var. Ama bu başka bir şey söylüyor. Bunları doğru bulmuyor. Hatta acı biberin üzerine dondurma koymak diyor buna. Yani esasen, sana bu lafları söyleten sebebi bul diyor. O olumsuz özelliğini benliğinle bütünleştir. 

*

Yaşadığın olayları yorumlaman da hayati önemde.

Nietzche:"Biz hayatımızın olayları hakkında söz sahibi değiliz, ama onları nasıl yorumlayacağımıza biz karar veririz." demiş.

Kitapta da bunun örnekleri var. 

Ve kullandığımız kelimelerin ne kadar önemli olduğu.

"Ben hayatımdan sıkıldım." bildirimini "Ben neşelenip canlanabilir miyim?" sorusuna dönüştürün, diyor mesela. Bunun gibi şeyler.

Böylece çözüm için ufak bir adım atılmış oluyor.

Bir de plan yapmanın öneminden bahsediyor. Çünkü plansız programsız yaşamak öldürüyormuş bizi.

"Bir plan olmadan arzularımız bizi taciz eder." sf.201

*

Okusanıza bir bunu.

Bir bunu, bir de "Düşünce Gücüyle Tedavi"yi

2 yorum:

  1. Bu kitabın çok iyi olduğunu duymuştum, siz de harika bir özet yapmışsınız, elinize sağlık, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  2. Ben de iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.

    Teşekkürler.

    YanıtlaSil