USTA İLE MARGARİTA
(MASTER I MARGARITA)
Mihail A. Bulgakov
1929-1940
Can Sanat Yayınları
9. Basım Ağustos 2015
573 sayfa
Ekşisözlük'te tanıştığım bir yazar var. Kitaplar üzerinde yaptığımız muhabbetler neticesinde eş zamanlı olarak bir kitap okumaya karar verdik. Alternatifleri sunup seçme hakkını bana verdi sağolsun. Ben de bunu seçtim.
"Sıcak bir ilkbahar günü biterken, Patriarşiye Göleti gezisinde iki yurttaş göründü."
cümlesiyle başlıyor kitap.
Bu iki yurttaş Berlioz ile Biezdomni.
Berlioz, Moskova'nın en büyük edebiyat kuruluşlarından Massolit'in başkanı.
Biezdomni de genç bir şair.
Berlioz, Biezdomni'den İsa'nın varlığını yok sayan bir şiir yazmasını istemiş. Biezdomni şiiri yazmış, ancak Berlioz bu şiirin yetersiz olduğunu düşünmüş.
Onlar böyle şiir, İsa, Tanrı üzerine konuşurlarken bir adam yaklaşıyor yanlarına.
Bu adamın bir takım enteresan düşünceleri var ve geleceğe dair de kehanetleri.
Mesela Berlioz'un nasıl ve ne zaman öleceğini söylüyor. Ve Berlioz gerçekten de tam olarak o şekilde ölüyor.
Buna tanık olan ve bu ölümden o esrarengiz adamı sorumlu tutan Biezdomni'ye ise kimse inanmıyor. Sonunda da aklını kaçırdığını düşünüp akıl hastanesine götürüyorlar.
Söz konusu bu esrarengiz adam şeytanın ta kendisi.
Yaptığı oyunlarla insanları kandırıyor. Ona inanan insanlar, yaşadıkları olayların sonra yaşanmamış gibi olması, o olayların yaşandığına dair bütün izlerin ortadan kalkması nedeniyle çıldırıyorlar.
Şeytan bu işte, kaostan besleniyor.
Çıldırttığı insanlar Rusya'nın ileri gelenleri.
Arka kapaktaki şu ifadeyi alayım buraya:
"Romanın başkişisi, Prof. Woland kılığına girmiş olan Şeytan'dır. Moskova'ya inen Şeytan, seçkin aydın çevrelerinin ikiyüzlülüğünü ve yozluğunu gözler önüne seren çılgınca oyunlara başvurur. Onun karşısındaysa akıl hastanesine kapatılan, baskı altındaki bir romancı, yani Usta vardır.."
Usta'nın yazdığı ama basılamayan romanı, İsa'nın çarmıha gerilmesine karar veren Roma valisi Pontius Pilatus hakkındadır.
Şeytan, Usta ve sevgilisi Margarita'ya da oyun oynar.
*
Başlangıçta iyi giden kitap, beni ilerleyen sayfalarda sarmadı. Sıkılarak okudum. Sonlara doğru da bitse de gitsek diye. O yüzden de çok anlamadım. Birkaç yıl sonra belki tekrar okurum, o zaman anlarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder