Georgi Gospodinov
2020
Bulgarcadan Çeviren: Hasine Şen Karadeniz
Metis Yayınları
İlk Basım-Ocak 2022
287 sayfa
Bir geçmiş zaman kliniği. Her odası farklı bir zamana açılan klinik fikri. Değişik.
*
Gaustin yapmış bunu. Kitabın anlatıcısının bir edebiyat söyleşisinde tanıştığı adam. Sonra uzun bir süre haber alamıyor Gaustin'den.
Yıllar sonra gurbette tanıştığı bir hemşerisinden bir geçmiş zaman kliniği olduğuna dair bir bilgi işitiyor. Bunu yapsa yapsa Gaustin yapar diyor ve eski dostuna bu şekilde ulaşıyor.
Gaustin, gittikçe daha fazla insanın geçmişe sığınacağını düşünerek bu fikri geliştirmiş. Her odasında zamanın farklı bir yılına ait atmosfer bulunan bir klinik kurmuş. 1940’lar, 50’ler…90’ları canlandıran odalar yapmış. Demans, alzheimer gibi hafıza sorunu içeren hastalıklara yakalananlar için bire bir olacağını düşünmüş. Üstelik insanların sadece yaşadıkları değil yaşamadıkları, hayal ettiklerini de içeren geçmiş zaman odaları kurmuş.
*
Gaustin'e göre geçmiş iki yerde gizliymiş. Öğle sonralarında ve kokularda. En çok bu ortamlarda geçmişe dalarmış insan.
*
Hafızayı kaybetmek ölüme yol açabilir mi, diye bir soru var kitapta. Hafızayı öyle bir kaybetmek ki nasıl yiyeceğini, nasıl yürüyeceğini dahi unutmak. Buradan da ötanaziye geçiyor. Bir çeşit ölüm turizminden bahsediyor.
*
Ülkeler referandum yapmaya başlıyorlar. Geçmiş referandumu. Geçmişe dönülsün mü, evetse hangi yıla?
Bazı ülkeler referandum sonucu vardıkları geçmiş zamanda AB’den çıkıyorlar. Eski milliyetçi homojen zamanlarına dönüyorlar. “Geçmişin diktatörlüğü” geliyor. Sosyalizm geri geliyor. “Sosyalizmi geri isteyenlere bedava paket içinde kürtaj yasağı, seyahat kısıtlaması, ani aramalar ve kadın pedi sıkıntısı da veriliyor.” sf.198 IKEA bölgeyi terk ediyor... vb
Fransa, İspanya, Avusturya, Almanya referandum sonucu 80’li yılları seçiyor.
İsveç, Danimarka 70’li yılları seçiyor.
İsviçre tarafsız kalıyor.
İtalya 60’ları seçiyor.
Bugünün kafasıyla geçmişe gidince her şeyin daha güzel yaşanacağı umulur ama öyle olmuyor. Eski sıkıntıları yeniden yaşamayı seçiyorlar.
Yazar da zamanla kendi geçmişini unutuyor, en son kendisini küçükken bir güle baktığı zamanda hatırlıyor. Gaustin ve geçmiş zaman klinikleri gerçek mi hatırlayamıyor. Hatırlayamayarak bitiriyor hikayesini.
Gaustin’i de kendisi uydurmuş bu arada. Sık sık geçmişin dehlizlerinde dolaşırmış,“Gaustin’i tam da bana bu uğraşı uydurması için uydurduğumu söyleyebilirim, aman Gaustin duymasın." Sf.52
*
Sanırım ilk defa Bulgar edebiyatına ait bir roman okudum. Yer yer Türk ve Türkiye ifadeleri de geçiyordu kitapta.
Fikir olarak değişik buldum, sevdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder