YABANCI
(L'Etranger)
Albert Camus
1942
Çeviri: Samir Tiryakioğlu
Can Yayınları
40.Baskı - Ocak 2013
110 sayfa
Meursault.
Huzurevindeki yaşlı annesi ölmüş.
Bunu olağan karşılıyor. Bunu olağan karşılaması, diğer insanlar tarafından
olağanüstü karşılanıyor.
Annesinin cenaze törenine gitmek için
patronundan izin isterken mahcup oluyor. Hay Allah, annem mesai saatlerinde
izin almamı gerektirecek bir zamanda öldü, tüh… dercesine.
*
Annesi huzurevindeymiş. Gerek maddi
gerek manevi sebeplerden annesi için en doğrusunun bu olduğunu düşünmüş.
Annesi huzurevinde manita yapmış. Yaşlı adamcağız
üzülmüş tabii kadının ölmesine.
Meursault, cenazede de soğukkanlı
duruyor.
*
Ertesi günü iş yerinde eskiden
çalışan bir kadınla yakın ilişki kuruyor. Siyah kravat taktığı için kadın ona
yasta mısın diye takılıyor. Kadına dün annesinin öldüğünü söyleyince kadın
üzülüyor onun adına. Yine patronuna karşı duyduğu mahcubiyeti hissediyor Meursault.
*
Meursault’nun komşuları bir garip.
Köpeğe şiddet uygulayan bir komşusu var. Salamano
adı. Köpek bir gün kaçıyor. Salamano üzülüyor, meğer severmiş köpeğini, sevgi
böyle mi gösterilir? Barınaklara, karakollara soruyor köpeğini ama bir yanıt
alamıyor.
Kadına şiddet uygulayan komşusu var.
Metresini döven bir adam.
*
Bir kadın arkadaşı var Meursault’nun.
Kadın, beni seviyor musun diye soruyor. Meursault’nun cevabı:
“Ona bu sorunun manasız olduğunu
söyledim, galiba hayır, diye de ekledim.” Sf.38
Öküz herif.
Kadına öküzlüğü bitmiyor:
Kadın buna kendisiyle evlenmek
isteyip istemediğini soruyor. Fark etmez, diyor:
“Akşam, Marie beni görmeye geldi, kendisiyle
evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, eğer o
istiyorsa evlenebileceğimizi söyledim.” Sf.43
Annen ölünce üzülmemeni öküzlük olarak görmedim Meursault
ama bu net öküzlük.
Bir öküzlük daha yapıyor.
Komşusu Raymond, şu yukarıda
bahsettiğim kadına şiddet uygulayan, kadını döverken polis geliyor. Polise
kadın bana hakaret etti diyor. Meursault’tan da kendisine şahitlik etmesini
istiyor. Kadının ona hakaret ettiğini duyduğunu söylesin diye. Meursault bir
şey duymadı ama tamam diyor, şahit olurum. İnsan değilsin Meursault.
Bir tane daha insan olmadığına
ilişkin bilgi:
Bir gün gazetede bir haber okuyor. Habere göre bir
adam, yıllardır görmediği annesinin işlettiği otele yirmi beş yıl sonra gidiyor.
Annesi tanımıyor. Oğlan zengin. Anne ve kızı, adamı çekiçle kafasına vura vura
öldürüp nehre atıyor. Adamın kendi oğlu olduğunu öğrenince anne kendini asıyor,
kız da kendini kuyuya atıyor. Bu haberi okuyan Meursault diyor ki “Yolcunun
bunu biraz hak ettiğini düşündüm, insan hiçbir zaman böyle şakalar yapmamalı.”
Sf.75
*
Raymond’un Araplarla bir husumeti var. Onlarla
kavgaya tutuşacak, Meursault’a silah veriyor, ters bir durum olursa ateş etsin
diye. Meursault diyor ki “Ateş etsem de olur, etmesem de diye düşündüm.” Sf.56
Bunda bile böyle boş vermiş olmazsın.
Az sonra da kumsalda uzanmış yatarken gördüğü
Arap’a ateş ediveriyor. Arap ölüyor.
*
Yargılama sürecinde Meursault’un daha önce
annesinin ölümüne hiç üzülmemesini aleyhine değerlendiriyorlar.
Halbuki Arap bir ara bıçağını çıkarmıştı. Hamle
yapmadı, sadece yattığı yerden bıçağını çıkardı. Meursault bunu söylese belki
haksız tahrik indirimi alırdı ama söylemiyor.
Kendisine atanan avukat, davanın iki-üç günden
fazla sürmeyeceğini söylüyor. İki-üç gün mü? Vaovvv
Okurken hissetmiştim, Meursault’nun bu
koyvermişliğinin altında sıcaklar var gibi. Hava çok sıcak, zaman zaman bundan
bahsediyor Meursault. Ve cinayeti neden işlediği sorulduğunda da bunu söylüyor.
Cinayeti sıcaktan işlemiş. Sıcak mahvetmiş onu. Bu işe güneşin sebep olduğunu
söylüyor.
*
İdama mahkum ediliyor.
Papaz gelip dini açıdan yardımcı olmak istiyor ama
onu tersliyor Meursault. Bütün hıncını da ondan çıkartıyor, zor alıyorlar papazı
elinden.
İnfazını beklerken hayatın anlamsız olduğunu ama
mutlu olduğunu ve gariptir ki ölümü beklerken de mutlu olduğunu fark ediyor.
*
Ben bu kitabı on yıl önce okumuştum.
Bkz: Yabancı / Albert Camus
Canım çekti, yine okudum.
*
Bu arada ölümü beklerken ile ilgili bir kitap
için
Bkz: Bir İdam Mahkumunun Son Günü / Victor Hugo
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder