3 Ekim 2023 Salı

YABANCI

 

YABANCI

(L'Etranger)

Albert Camus

1942

Çeviri: Samir Tiryakioğlu

Can Yayınları

40.Baskı - Ocak 2013

110 sayfa

Meursault.

Huzurevindeki yaşlı annesi ölmüş. Bunu olağan karşılıyor. Bunu olağan karşılaması, diğer insanlar tarafından olağanüstü karşılanıyor.

Annesinin cenaze törenine gitmek için patronundan izin isterken mahcup oluyor. Hay Allah, annem mesai saatlerinde izin almamı gerektirecek bir zamanda öldü, tüh… dercesine.

*

Annesi huzurevindeymiş. Gerek maddi gerek manevi sebeplerden annesi için en doğrusunun bu olduğunu düşünmüş.


Annesi huzurevinde manita yapmış. Yaşlı adamcağız üzülmüş tabii kadının ölmesine.

Meursault, cenazede de soğukkanlı duruyor.

*

Ertesi günü iş yerinde eskiden çalışan bir kadınla yakın ilişki kuruyor. Siyah kravat taktığı için kadın ona yasta mısın diye takılıyor. Kadına dün annesinin öldüğünü söyleyince kadın üzülüyor onun adına. Yine patronuna karşı duyduğu mahcubiyeti hissediyor Meursault.

*

Meursault’nun komşuları bir garip.
Köpeğe şiddet uygulayan bir komşusu var. Salamano adı. Köpek bir gün kaçıyor. Salamano üzülüyor, meğer severmiş köpeğini, sevgi böyle mi gösterilir? Barınaklara, karakollara soruyor köpeğini ama bir yanıt alamıyor.


Kadına şiddet uygulayan komşusu var. Metresini döven bir adam.


*

Bir kadın arkadaşı var Meursault’nun. Kadın, beni seviyor musun diye soruyor. Meursault’nun cevabı:

“Ona bu sorunun manasız olduğunu söyledim, galiba hayır, diye de ekledim.” Sf.38

Öküz herif.

Kadına öküzlüğü bitmiyor:

Kadın buna kendisiyle evlenmek isteyip istemediğini soruyor. Fark etmez, diyor:

“Akşam, Marie beni görmeye geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, eğer o istiyorsa evlenebileceğimizi söyledim.” Sf.43

Annen ölünce üzülmemeni öküzlük olarak görmedim Meursault ama bu net öküzlük.

Bir öküzlük daha yapıyor.

Komşusu Raymond, şu yukarıda bahsettiğim kadına şiddet uygulayan, kadını döverken polis geliyor. Polise kadın bana hakaret etti diyor. Meursault’tan da kendisine şahitlik etmesini istiyor. Kadının ona hakaret ettiğini duyduğunu söylesin diye. Meursault bir şey duymadı ama tamam diyor, şahit olurum. İnsan değilsin Meursault.

Bir tane daha insan olmadığına ilişkin bilgi:
Bir gün gazetede bir haber okuyor. Habere göre bir adam, yıllardır görmediği annesinin işlettiği otele yirmi beş yıl sonra gidiyor. Annesi tanımıyor. Oğlan zengin. Anne ve kızı, adamı çekiçle kafasına vura vura öldürüp nehre atıyor. Adamın kendi oğlu olduğunu öğrenince anne kendini asıyor, kız da kendini kuyuya atıyor. Bu haberi okuyan Meursault diyor ki “Yolcunun bunu biraz hak ettiğini düşündüm, insan hiçbir zaman böyle şakalar yapmamalı.” Sf.75

*

Raymond’un Araplarla bir husumeti var. Onlarla kavgaya tutuşacak, Meursault’a silah veriyor, ters bir durum olursa ateş etsin diye. Meursault diyor ki “Ateş etsem de olur, etmesem de diye düşündüm.” Sf.56

Bunda bile böyle boş vermiş olmazsın.

Az sonra da kumsalda uzanmış yatarken gördüğü Arap’a ateş ediveriyor. Arap ölüyor.

*

Yargılama sürecinde Meursault’un daha önce annesinin ölümüne hiç üzülmemesini aleyhine değerlendiriyorlar.

Halbuki Arap bir ara bıçağını çıkarmıştı. Hamle yapmadı, sadece yattığı yerden bıçağını çıkardı. Meursault bunu söylese belki haksız tahrik indirimi alırdı ama söylemiyor.

Kendisine atanan avukat, davanın iki-üç günden fazla sürmeyeceğini söylüyor. İki-üç gün mü? Vaovvv

Okurken hissetmiştim, Meursault’nun bu koyvermişliğinin altında sıcaklar var gibi. Hava çok sıcak, zaman zaman bundan bahsediyor Meursault. Ve cinayeti neden işlediği sorulduğunda da bunu söylüyor. Cinayeti sıcaktan işlemiş. Sıcak mahvetmiş onu. Bu işe güneşin sebep olduğunu söylüyor.

*

İdama mahkum ediliyor.
Papaz gelip dini açıdan yardımcı olmak istiyor ama onu tersliyor Meursault. Bütün hıncını da ondan çıkartıyor, zor alıyorlar papazı elinden.

İnfazını beklerken hayatın anlamsız olduğunu ama mutlu olduğunu ve gariptir ki ölümü beklerken de mutlu olduğunu fark ediyor.

*

Ben bu kitabı on yıl önce okumuştum. 

Bkz: Yabancı / Albert Camus 

Canım çekti, yine okudum.

*

Bu arada ölümü beklerken ile ilgili bir kitap için 

Bkz: Bir İdam Mahkumunun Son Günü / Victor Hugo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder