DÜŞÜŞ
(La Chute)
Albert Camus
1956
Çeviri: Hüseyin Demirhan
Can Yayınları
13.Basım - Aralık 2010
102 sayfa
Ne kadar küçük ama çok iyilik yaptığını anlatıyor başta ama kendini övdüğünü düşünmemizi istemeden.
*
Görüşlerinden bir kısım:
Ona göre herkesin kölelere gereksinimi varmışmış. Ve köleler mümkünse güler yüzlü olsunlarmış. Bu yüzden Çin lokantalarına gidemiyormuş. Çünkü orada çalışanlar (pardon köleler) küçümser şekilde hizmet ediyorlarmış ve bu da onun önündeki yemekten keyif almasını engelliyormuş.
Babaya yanıt verilmez, formülü doğruymuş. Çünkü birinin son sözü söylemesi gerekiyormuş. Yoksa soruların ardı arkası kesilmezmiş. Bu nedenle diyalog yerine bildiri daha iyiymiş.
*
Özeleştirisini de yapıyor. Hukukçuluk işinde suçluların suçu ancak kendisine zarar vermediği ölçüde onların yanında bulunuyormuş. “Kendim tehdit altına girdiğim zamansa, yalnız ben de bir yargıç kesilmekle kalmıyor, daha da fazlası olmak istiyordum: Her türlü yasanın dışında, suçluyu tepelemek ve dize getirmek isteyen öfkeli bir efendi.” Sf.43
Hiç dostu olmadığından bahsediyor, hiç şaşırmadım.
*
Okuyucuyla konuşur gibi yazdığı kitapta fark ediyor ki
yaşamayı unutuyormuş.
Okurken bana da unutturdu. Kafam kaldırmıyor artık insana ve hayata dair kimsenin görüşlerini.
Yıllar önce okumuştum ben bu kitabı, yine okuyacağım
geldi niyeyse. Daha da gelmez umarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder