AY’DA İLK İNSANLAR
(The First Men In The Moon)
H. G. Wells
1901
İngilizce aslından çeviren: Celal Üster
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
1.Basım - Kasım 2021
246 sayfa
İş adamı Bedford, yeni bir para kazanma yöntemi olarak oyun yazmaya karar veriyor. Bunun için uygun bulduğu bir kasabaya gidiyor.
Orada adı Cavor olan bir mucitle tanışıyor. Cavor, Ay’a gitmek için Cavorite adını verdiği küre şeklinde bir araç yapmış. İş adamına da teklif ediyor beraber gitmeyi. İş adamı bu teklifi “Jules Verne’in Ay’a Yolculuk romanı gibi mi?” diyerek şaşkınlıkla karşılıyor.
Böylece iş adamı para kazanmak amacıyla, bilim adamı da bilimsel merakla Ay’a gidiyorlar.
Yer çekimsiz ortamda yavaş yavaş sıçraya sıçraya etrafı gözlemliyorlar. Hızlıca büyüyen bitkiler dikkatlerini çekiyor önce.
İlerlerken küreyi koydukları yeri bulamıyorlar.
Sonra karşılarına Ay yaratıkları Seleneliler çıkıyor. Bir buçuk metre boylarında yeryüzündeki hiçbir canlıya benzemeyen yaratıklar. Pek uygar sayılmazlar. Seleneliler, bizimkilere kaba saba davranıyorlar, onları zincirliyorlar. Bizimkiler kaçıyor. Küreyi bulup gitmek ve giderken Ay’da buldukları altınları götürmek istiyorlar. Çeşitli fikir ayrılıkları yaşayıp yollarını ayırıyorlar.
Bedford küreyi buluyor. Dünya’ya geri dönüyor. Yanında külçe külçe altın.
Dünya’da vardığı yerde bir otele yerleşiyor, insanlar merakla soruyor nereden geldiğini. Ay’dan diyor ama kimse inanmıyor tabii.
Küreyi incelemek isteyen bir delikanlı, kürenin içine giriyor ve bummm küre çalışıyor, oğlan gidiyor gökyüzüne, belki Ay’a.
Bedford Ay macerasını kitaplaştırıyor.
Bir zaman sonra
Ay’dan mesaj geldiği haberini alıyor. Cavor, Dünya’ya mesaj yolluyormuş. İçinde
yaşadığı Selenelilerle anlaşmaya başlamış. Onları anlatıyor Dünya’ya. Seleneliler
küçüklüklerinden itibaren becerileri doğrultusunda yetiştirilirlermiş. Toplumlarında
entelektüeller ve hamallar olarak sınıf ayrımı varmış. Kimisi zihinsel güç,
kimisi fiziksel güç üzerine yoğunlaşmış. Başlarında Ulu Aylı adlı lider varmış.
Kitap, kayıt, yazı yokmuş. Tüm bilgi beyinlerinde depolanıyormuş. Cavor da
onlara Dünya’yı anlatıyormuş. Ama Cavor Dünya’nın tamamının bilinmediğini
söyleyince Seleniler hayret etmiş, daha
kendi gezegenlerinin içlerine girmemişler, neden Ay’ı görmeye geldiniz, diye.
Bu arada ben de
böyle düşünüyorum. Daha Dünya tam keşfedilmemişken, özellikle deniz altı,
Mars’ta ne işimiz var mesela?
Cavor’un Dünya’ya
gönderdiği mesajlar Selenelilerin soruları ve cevaplarını içeriyor. Demokrasi,
savaşlar, demiryolu, gemilerle ulaşım… vb anlatıyor Cavor onlara ama Seleneliler
anlayamıyor. Bir daha da mesaj gelmeyince kitap da bitiyor.
*
Kitabın
yazarı H.G.Wells hakkında “Bilimkurgunun Skakespeare’i” deniyor.
Jules Verne ile aynı dönemin yazarı. Eserleri kıyaslanıyormuş zaten. Jules Verne daha soft macera serüven anlatıcısı. Wells ise daha sert. Bir de Jules Verne kitaplarında gerçek olabilecek buluşlar var. Wells’in kitabında ise buluş heyecanı yok, başka ve bir parça ürkütücü bir hayal gücü var.
*
Ay macerası için
elbette Bkz: Aya Yolculuk
Bu kitaptaki gibi
delice bir uzay yolculuğu için Bkz: Aelita
Yazarın başka bir kitabı için Bkz: Görünmez Adam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder