AELİTA
Aleksey Nikolayeviç Tolstoy
1923
Rusça aslından çeviren: Mazlum Beyhan
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
3.Basım - Ocak 2022
234 sayfa
Bir Kızılordu askeri Aleksey İvanoviç Gusev kabul ediyor gitmeyi. Karısı Maşa üzülüyor kocası gidecek diye. Başka kimsesi yok kadıncağızın. Gusev hep bir arayışta olmuş. Maşa anlamıyor bu adamın kendi aşkından başka ne aradığını, aşkının ona neden yetmediğini.
Yola çıkıyor Los ve Gusev. 19 saatte Mars’a varıyorlar. Bir sigara tüttürüyorlar Mars’ta. Garip yaratıklar görüyorlar, silahla ateş ediyorlar uçan kaçan yaratıklara.
Onlara göre Dünya medeniyet ve teknoloji anlamında Mars’tan daha ileri durumdaymış, Yüz yıl kadar öndeymiş Dünya.
Nihayet Marslılarla karşılaşıyorlar. Mavi beyaz insanlar. Gusev,
Marslılarla karşılaşmasında onlara Sovyet Rusya’dan geldiğini anlatıyor. Marslı
ne bilsin Sovyet Rusya movyet rusya. Marslı’ya Dünyalıyım diyeceksin. Mars’ta
Rus, Türk yok, orada hepimizin üst kimliği Dünyalı.
Los özlüyor Dünya'yı. Öldüm mü acaba diye düşünüyor zaman zaman.
Gusev orada boş boş oturmaktan sıkılıyor, Dünya’ya eli boş dönmek istemiyor. Mars’takilerden Rusya Federatif Cunhuriyeti’ne katıldıklarına dair yazılı belge almak istiyor.
Aelita Marslı bir kadın. Anlamı son kez görülen yıldız ışığı demekmiş. Aelita sayesinde Los ve Gusev Mars dilini öğreniyor, Marsça. Böylece konuşabilir hale geliyorlar.
Aelita, Los’a soruyor, Dünya’da mutluluk nedir, diye.
“Bizde; Dünya’da mutluluk diye, sanırım, birinin kendinden kaçabilmesine, kendini unutabilmesine deniyor. Tamlık, uyum, uzlaşı ve sevinç içinde olmaktır mutluluk; ve bu tamlığı, uyumu, uzlaşıyı ve sevinci kendisine sunacak biri uğruna yaşamaktan başka bir şey düşünmemektir. (…) Bir kadına duyulan aşkla gelir, mutluluğun böylesi.” Sf.102
Los, Dünya’da bir zamanlar aşıkmış. Sevdiği kadın
ölünce tek başına mutsuz olmuş ve bu mutsuzlukla baş edememiş.
Gusev biraz hödük. Kaldığı konuk evinde yöneticinin İha adında bir yeğeni var. Gusev ona İhoşka diyor. Gusev, kadına ilgi gösteriyor ama gösterme şekli:
“Canlı bir yürüyüşle Gusev’in önünden geçip gitti, geçerken de Gusev’e bakarak burnunu buruşturdu. Gusev de cevap olarak onun kıçına bir şaplak atmak istediyse de kendini tuttu, oturduğu taş basamakta yeni bir fırsat kollayarak sigarasını tüttürmeyi sürdürdü.” Sf.114
Ülkenin yöneticisi Yüksek Kurul’un başı olan Tuskub. Aynı zamanda Aelita’nın babası,
Televizyonu andıran bir ayna var. Gusev, İha’nın yardımıyla o aynada Yüksek Kurul toplantısını görüyor. Ve duyuyor ki Gusev ve Los’u öldürmek istiyorlar. Gusev bunu Los’a söylüyor ama Los oralı olmuyor, ölümden korksak Mars’a gelmezdik, diyor.
O sırada işçiler ayaklanıyor. Toptan bırakalım Mars’ı, haydi Dünya’ya gidelim, buralar yaşanmaz oldu, diyenler var. Halk istemiyor gitmek. İsyanlar çıkıyor. Gusev seviniyor devrim oldu diye. Kendisi lider olup Los’u da Mars komiseri yapmayı istiyor ama Los oralı değil. Los, Aelita’ya aşık. Gusev’in tanımıyla yerin yedi kat üstüne de çıksan kadınlar ve aşk var.
Aelita, Los’u alıyor kargaşadan uzaklaştırıyor.
Aelita Dünya’ya gitmek istiyor. Dünya’nın Mars’tan daha güzel olduğunu düşünüyor. Los’un kendisini Dünya’ya götürmesini istiyor. Evleniyorlar. Emrivaki bir evlilik. Mars’ta bir kadın bir erkeğe gulla (bir enstrüman) çalınca evlenmiş olurlarmış. Aelita da gulla çalıyor Los’a.
Gusev isyanın başına geçiyor.
Tuskub, işçi mahallelerini bombalatıyor, kendisi saklanmış. Amacı sadece seçkinlerin yaşayacağı bir hayat kurmakmış.
Los ile en başında konuşan muhabir, yolculuk izlenimlerini yazması için cömert bir teklifte bulunuyor Los’a. Maddi açıdan rahatlıyorlar. Gusev ortamlarda Mars anılarını anlatıyor.
Los’un aklı ise Aelita’da, öldü mü kaldı mı bilmiyor.
Eğlenceli buldum ben
bu kitabı. Sovyet Rusya ve devrim konusunda propaganda amacı taşımış yazar,
belli, ama hikayenin ciddiyeti o kadar yok ki sadece eğlendirdi
Benzer bir kitap için;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder