ZAMANI DURDURMANIN YOLLARI
(How to Stop Time)
Matt Haig
2017
Çeviri: Kıvanç Güney
Domingo Yayınları
1.Baskı – Ekim 2018
318 sayfa
Hiç yaşlanmamak, hep genç kalmak.
Kulağa gayet hoş geliyor.
Ama işin aslının o kadar da hoş olmadığını
anlatıyor kitap.
Mesela seksen yaşındasın ama on yedi gibi
gözüküyorsun.
Hala kulağa hoş geliyor, evet.
Ama çocuğunuzun sizden daha yaşlı
gözükmesine ne diyeceksiniz?
*
Tom Hazard 439 yaşında.
Oha!
Ama yaşını göstermiyor. Kaldı ki bu yaşı
göstermek nasıl olurdu acaba?
1600’lü yıllarda doğmuş ve on üç yaşına
kadar normal büyüdükten sonra büyümesi yavaşlamış. Bu yüzden annesi cadılıkla
suçlanıp öldürülmüş.
Babasını savaşta kaybeden Tom, annesinin
de ölümünün ardından şehri terk ediyor. Gittiği yerde bir kıza aşık oluyor.
Rose.
Rose’a her şeyi anlatıyor.
Evleniyorlar.
Ancak yıllar geçtikçe Rose yaşlanıyor, Tom
ise hala genç. Toplumda yadırganıyorlar. Bir de çocukları oluyor, Marion.
Marion’un da bu hastalıktan muzdarip olup
olmadığından emin değiller. Ama Tom hem karısına hem kızına varlığıyla tehlike
yarattığını düşündüğü için ayrılıyor onlardan.
*
Tom bu hastalık konusunda yalnız
olmadığını öğreniyor. Onun gibi olanlardan oluşan bir cemiyet var ve görevleri
kendileri gibi olanları bulup bu rahatsızlığın bir sır olarak saklanmasını sağlamak.
Çünkü cemiyetin başı Hendrich (ki kendisi
bin yaşında) bu rahatsızlığı olan insanların ortaya çıkması halinde bilim
adamları tarafından deney faresi olarak kullanılacağını ya da deli olarak
tımarhaneye atılacağını söylüyor.
Gerçekten de Tom bir gün bir doktora
gerçeği söyleyip bir çare bulmasını istediğinde doktor Tom’u tımarhaneye
yönlendiriyor.
Düşününce biri çıkıp bana da “Ben 400
yaşındayım.” dese ben de inanmam.
*
Yüzlerce yıllık hayatında pek çok şey
görüyor tabii Tom. Shakespeare ile de tanışmış, veba salgınını da görmüş. Şimdi
günümüzde tarih öğretmenliği yapıyor. İsabetli bir seçim.
Hiçbir yerde uzun süre kalamıyor, sık sık
şehir/ülke değiştiriyor. Çünkü
hiç yaşlanmadığı, hep aynı kaldığı anlaşılırsa olacaklardan korkuyor.
Rose’u kaybettikten sonra hayatına ciddi
bir ilişki de almak istemiyor. Fakat gönül ferman dinlemez tabii, ihi. Okuldaki
Fransızca öğretmeninden hoşlanıyor.
*
Tom’un hayattaki tek arzusu kızını bulmak.
Hendrich bu konuda Tom’a yardımcı olacağını söylüyor. Ama aslında Tom’u
oyalamış hep. Hendrich, Marion’u çoktan bulmuş, ona babasını kötülemiş.
Tom ve Marion karşılaştıklarında Marion
babasını öldürecekti az kalsın. Gerçeği anlayınca bir olup Hendrich’i
öldürüyorlar.
Cemiyetle memiyetle işlerini bitiriyorlar.
Hayatı bu şekilde ellerinden geldiğince
yaşamaya karar veriyorlar.
*
Uzun yaşamak benim korkulu rüyam. Allah benim ömrümden alsın, isteyene versin, hiç problem değil benim için.
Yaşlılık iğrenç bir şey. İğğğğrenç.
Yaşlanmak zorunda mıyız? Bence değiliz. Yaşlanmak
zorunda olduğumuzu düşünmüyorum. Ben hep genç kalacağım.
*
Ha, ille de yaşayacağım yüz yaşına, bin yaşına kadar diyenler için bkz: IKIGAI Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı: http://birazkitap.blogspot.com/2018/10/ikigai.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder