OKULSUZ TOPLUM
(Descholling Society)
Ivan Illich
1970
Türkçesi: Kübra Öztürk
Şule Yayınları
90.Baskı – Aralık 2023
133 sayfa
Okullarda verilen eğitimin niteliği ile ilgili tartışmalar anlaşılabilir. Ama okulun komple gereksiz olduğu fikri?..
Yazar okulları lüzumsuz buluyor. İnsanların ne öğreniyorlarsa aslında okul dışında öğrendiğini, okulların öğretmenler için istihdam yeri olduğunu, “Okullar öğrencilerine ne öğretebildiklerinden bağımsız şekilde öğretmenler için iş imkanı oluşturur.” Sf.38, çocukları belli bir doğrultuda şekillendirmeyi amaçladığını vb anlatıyor.
*
Eğitimi bir ritüel olarak gören yazar bunu eskinin ruhban
sınıfının ritüellerine benzetiyor.
“Okul, modernize edilmiş bir proletaryanın dünya dini haline
geldi ve teknolojik çağın yoksullarına beyhude bir kurtuluş vadediyor.” Sf.17
*
*
Okulların zengin ve fakir çocuklar için ayrıştırıcı olduğunu
belirtiyor. Çünkü zengin çocuğu okul dışı aktivitelerde bulunacağı için fakir
çocuğun ona yetişmesinin mümkün olmadığını anlatıyor.
Bu yüzden fakir ailelerde çocuklar, daha iyi eğitim almış kişilere
karşı kompleks besleyerek eğitim görür, diyor.
Zaten de fakirler için çocuğun eğitim almasından ziyade mezun olunca elde edeceği diploma ve bunun getireceğini umdukları para önemli, diyor:
“Çocuklarının okula gitmesini isteyen yoksul ebeveynler ne öğreneceklerinden çok, hangi sertifikayı elde edeceklerini ve kazanacakları parayı önemsiyor.” Sf.37
Evet, çocuğun çocuk olduğu nispeten yeni bir mefhum denebilir.
Yer yer hak verilebilir yazara. Beni de okulla ilgili bazı düşündüren hususlar var. Bunlardan en büyük sorun olarak gördüğüm okulların çocuklara itaat etmeyi öğretmesi. Çocuk okula gitmek istemiyor, sabah erkenden yataktan kalkmak istemiyor, ama ebeveyni tarafından zorla okula götürülüyor, okulda da öğretmenini uslu uslu dinlemeye zorlanıyor. Böylece çocuk aslında istemediği halde evde anne baba, okulda öğretmen baskısıyla bir işe zorlanmış yani otoriteye boyun eğmeyi öğrenmiş oluyor. Otoriteye boyun eğmeyi küçük yaşta öğrenen bu çocuktan büyüyünce patronuna, iktidara vb otoritelere karşı gelmesi beklenebilir mi?
Yazar gibi komple okullar kapatılsın gibi sert yaklaşamıyorum. Verilen eğitimin kalitesi üzerine düşünmek belki daha yapıcı olur sanıyorum. Belli ki pek iyi eğitim verilmiyor. Eğer iyi eğitim verilebilseydi bugün idam savunan hukukçular, yılbaşında çam ağacı süslenmesine karşı çıkan mühendisler olamazdı. Gerçi eğitimin kalitesini tartışmak da çok zorlu. Çünkü eğitim aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Devletin bütçe ayırdığı, bu yüzden mutlaka denetlemek isteyeceği, bu denetlemeyi yaparken de arzu ettiği vatandaş tipini yaratmak üzerine bir müfredat uygulatacağı bir alan. Böyle bir alanda nasıl bir kalite konuşulabilir, tartışılabilir, bilemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder