LİSE ÖĞRETMENİ PEDERSEN’İN ÜLKEMİZE MUSALLAT OLAN BÜYÜK SİYASİ UYANIŞA DAİR
ANLATISI
(Gymnaslaerer Pedersens beretning om den store politiske vekkelsen som har hjemsokt vart land)
Dag Solstad
2000
Norveççeden çeviren: Banu Gürsalar Syvertsen
Yapı Kredi Yayınları
2.Baskı – Nisan 2022
*
Werner Ludal öne çıkan bir öğrenci. Ajitasyon yaparak dersi kaynatıyor.
“Werner, Norveç okullarında verilen eğitim bağlamında hiç işitilmemiş sözcük ve
kavramları sokardı derslerimize. İşçi sınıfı. Sınıf mücadelesi. Sınıfsal
koşullar. Kitleler. Tekelci kapitalizm. ABD emperyalizmi.”sf.54
Öğretmen, Ludal’ın böyle konuşmasına karşı çıksa da içten içe hoşuna gidiyor. Ludas böyle şeyler söylemeyip derse katılmadığında öğretmen kendini kötü, yetersiz hissediyor.
Bir gün Nina, Pedersen’in evine çağırıyor albüm dinlemek için. Ve birden Pedersen’e sarılıyor, sonra sevişiyorlar. Bir süre gizli saklı bunu sürdürüyorlar, ama sonra Nina sürpriz bir şekilde bunu bir parti toplantısında herkesin içinde dile getiriyor. Erkek yoldaşla ilişkiye girmek suretiyle Parti’nin güvenini kötüye kullandım, beni cezalandırmalısınız, buna kayıtsız kalan bir partiye halk da güvenmez… gibi şeyler söylüyor. Pedersen şok! Nina’nın böyle partiye yoğun bir bağlılığı var, çok tutkulu ve heyecanlı bu konuda. Kitabın ilerleyen sayfalarında bu konudaki bakış açısının ve yorumlarının aşırılığı anlatılıyor Pedersen’in gözüyle.
Pedersen boşanıyor. Nina’ya gidiyor elinde bavuluyla, Nina onu almıyor ve Pedersen bir bodrum katına taşınıp orada yaşamaya başlıyor.
Nina sonra Jan Klastad ile sevgili oluyor. Pedersen hala Nina’ya tutkun ama Nina sadece yoldaş-yoldaş onunla.
Pedersen’in eski öğrencisi Werner mühendislik okuyor ama o da bunun burjuva hayali olduğunu düşünüp okulu bırakıyor, bir fabrikada çalışmaya başlıyor. Çalıştığı fabrikada grev çıkmasını sağlıyor. Ücret azlığı, molalardan ücret kesilmesi vb sebeplerle grev çıkardığı sanılıyor ama Pedersen anlıyor ki aslında Werner kendi kişisel sebeplerinden grev istemiş. Maaşı diğer işçilerden daha az, yeni evli, bebeği var, eğitim kredisi ödeyecek, harcaması çok. Grevden umduğunu bulamayan Werner bir zaman sonra bu ideolojisinden vazgeçip sosyal demokratların safına geçiyor. Çünkü zamanla sosyalizmin o kadar iyi olmadığını, Norveç’teki işçilerin durumunun daha iyi olduğunu görüyor:
“Hiçbir sosyalist ülkede işçiler Norveç işçilerinden daha özgür değildi.
Daha güven içinde değildi. Kendi emekleri hakkında karar verme yetkileri daha
geniş değildi. Grev hakları sınırsız değildi. Evet, gerçek şuydu ki Norveçli
bir işçi pek çok konuda sosyalist ülkelerde yaşayan yoldaşlarından çok daha
fazla hakka sahipti.” Sf.218
E yani. Norveç gibi bir ülkede özendikleri ülke Çin ve eski Sovyetler. Olacak iş mi?
Sosyalist ülkelerin ortak karakterini de açıklıyor Werner:
“Bu ülkelerin tümünde aynı şey görülmektedir. Tepeden yönetim. Bilgi edinme özgürlüğünde sınırlamalar. Adil yargılamada ve yargıya duyulan güvende azgelişmişlik. Gücü elinde tutanların sahip olduğu büyük imtiyazlar. Egemen görüşlerden farklı düşünmeyi isteyen işçi ve entelektüellerin özgürlüklerinin kısıtlanması. Hantal ve randımansız bir ekonomik sistemin sonucu olan düşük yaşam standartları…” sf.218
*
*
Yazarın başka bir kitabı için bkz: Profesör Andersen'in Gecesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder