EVRENİN SONUNDAKİ RESTORAN
Douglas Adams
Evrenin sonundaki
restorana gideceklerdi en son.
Gidiyorlar.
Çıkınca bir gemiye biniyorlar.
Arthur nihai cevabın (42) sorusunu
bulmalı.
Işınlanıyor bunlar. Bunlar dediğim Arthur,
Ford, Zaphod, Tirillian.
Arthur ve Ford bir yere, diğerleri başka
bir yere gidiyorlar.
Arthur ve Ford, evrene hükmeden adamı
buluyorlar. Ama biraz garip biri. (Zaten bu hikayede kim garip değil ki?)
Adama soruyorlar:
- Evrene sizin hükmettiğiniz doğru mu?
Adam diyor ki:
“Bunu nasıl bilebilirim? (…) Ben yalnızca
kendi evrenimle ilgili karar veririm. Benim evrenim gözlerim ve kulaklarımdır.
Bunun dışında her şey söylentidir.”
*
Ford ve Arthur yollar arşınlıyor, denizler
aşıyor ve bir köye varıyorlar. Buradaki halk manyak. Daha ateşi, tekerleği
bulmamışlar ama ateş ve tekerlek ile ilgili kamuoyu araştırması yapılıyor.
Tekerleğin rengi ne olmalı, ateş ne işimize yaramalı… gibi. Manyaklar ve
bir icatları yok, ama bir yandan da çok zenginler. Çünkü para birimi olarak
yaprağı seçmişler. Yapraklar bunların parası. Yaprak da bol. O yüzden enflasyon
olmuş. Bunu önlemek için de ormanları yakmaya karar vermişler. Yaprak azalırsa
işler yoluna girer diye.
Ford, iki milyar yıl sonra dünyanın yok edileceğini,
bir şeyler yapmaları gerektiğini anlatıyor halka ama dinleyen yok.
Halk:
“Halkı yönetmekle ilgili en önemli
sorunlardan biri, bu işin kime yaptırılacağını bulmaktır. Daha doğrusu halkı,
kendilerini yönetmesine izin vermeleri için ikna etmeyi başaracak birini
bulmaktır.
Özetlersek: İyi bilinen bir gerçektir ki,
halka hükmetmeyi en çok isteyenler, ipso facto bu işi yapmaya en az uygun
olanlardır. Özeti özetleyecek olursak: Kendisinin Başkan yapılmasını sağlayacak
kişilerin bu işi yapmasına hiçbir surette izin verilmemesi gerekir. Özetin
özetini özetlersek: Halk bir sorundur.”
Beri yanda da mağara adamları var.
Arthur onlara Scrabble öğretmeye çalışıyor
ki evrim geçirsinler.
Ahahaha.
Ay dayanamadım.
Bu arada ilkel insanlara evrim geçirtme meselesi AROG filminde de yok muydu? Vardı. O geldi aklıma. Orada da Arif karakteri, mağara insanlarına icatları gösterip bir an önce diğer çağlara atlamalarını sağlamaya çalışıyordu.
Neyse, buralar yerkürenin geçmişi. Yerkürenin
tarihini değiştirmeye çalışıyor Arthur ve Ford.
Mağara adamlarından biri Scrabble
taşlarıyla bir şey yazmaya başlıyor. Yazdığı şey: K I R K İ K İ
Kırk iki, Derin Düşünce’nin Nihai Cevap
olarak bildirdiği sayı.
Derin Düşünce’nin Nihai Ceabın sorusunu
bulmak için tasarladığı bilgisayar da
Yerküre.
Organik yaşam bilgisayar matrisinin bir
parçasıydı.
Yerliler ve mağara adamları bilgisayar
programının bölünmemiş parçası. Ama Arthur ile Ford değil. Demek ki soru yanlış
ya da doğru olanın çarpılmışı.
Böyle bir sonuca varıyorlar.
*
Soru Arthur’un beynindeydi. Bilinçli
olarak bunu bulamıyorsa o zaman bilinç dışında olmalı diyor Arthur.
Scrabble kesesinden rastgele harfler
seçerek bilinç dışına ulaşabileceğini düşünüyor. Çekiyor harfleri. Çıkan
harfler:
A L T I
K E R E D O K U Z K A Ç E D E R
Hadi bakalım?
Arthur ve Ford sinirden kahkaha krizine
giriyor.
O sırada iki kız geliyor yanlarına. Agda
ve Mella.
Kızlar, Arthur ve Ford ile dünyanın iki
milyar yıl sonra yok olması meselesini konuşuyorlar.
Arthur ve Mella baş başa iken Mella,
Arthur ve Ford’un bu bilgileri nereden öğrendiğini soruyor. “Kitaptan” diyor
Arthur. “Otostopçunun Galaksi Rehberi” adlı kitaptan.
O kitabın şimdi nerede olduğu sorusuna da “Attım”
diyor. Artık ihtiyaç duymayacağını sandığı için bir ırmağa atmış.
*
Ayyy Allah sizi bildiği gibi yapsın.
Serinin devamını da okuyacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder