ÇEKİM YASASI
Nil Gün
2006
Kuraldışı Yayıncılık
25. Baskı - Şubat 2013
164 sayfa
Çekim yasası, dikkatini neye yönlendiriyorsan, onu kendine çektiğini ifade ediyormuş.
"Birileri ile ilgili kötü şeyler düşündüğümüzde o düşünceler bizim zihnimizden kaynaklandığı için yine bizim hayatımızda yansımalarını görürüz.
Kime ne yaparsak kendimize yapıyoruz aslında.
Bir başkası için kötü, kendimiz için iyi dileklerde bulunmak evrensel yasanın işleyişi açısından imkansızdır." sf.22
"Evrensel yasa şikayetleri de emir gibi algılar ve bize şikayet ettiğimiz şeyi fazlasıyla verir. Birilerinin sizi kızdırdığından şikayet edip bir şey yapmıyorsanız, o kızgınlık duyduğunuz davranışı hayatınıza daha fazla çekersiniz." sf.23
"Dünyada 'Savaşa Hayır!', 'Uyuşturucuya Hayır!', 'Açlığa Hayır!' kampanyaları düzenleniyor. Ama bunların hepsi artıyor. Çekim yasası neye odaklanırsak onu hayatımıza çekeceğimizi söylüyor. İstemediğimiz şeylere, ona direnmek ya da yenmek adına odaklandığımızda istediğimiz şeylerin bize doğru akmasını engelliyoruz."
Üff, nüansa bak.
Yani eğer savaş karşıtıysan barış için çalışmak, açlık karşıtıysan insanların yiyecek bulması için çalışmak, kötü politikacıların karşıtıysan rakibi için çalışmak gerekiyor.
Aleyhine propoganda yapılan politikacılar, bu yüzden mi kazanıyor? El birliğiyle evrene bu mesajı mı gönderiyoruz?
"Bir düşünceyi tekrar tekrar düşünürseniz zihninizde iz bırakır ve o düşünceye bağlanırsınız. Çok okuyan bir insan olduğuma inanmak beni daha fazla okumaya teşvik eder. Utangacım demek insanlarla iletişimimi keser ve özgüvenimi azaltır." sf.25
Hmmm,
O zaman mesela "Bolluk içinde yaşıyorum." diyerek bolluğu kendimize çekebilir miyiz? Ay mümkün mü böyle bir şey, olsun çünkü.
"Parasızlıktan ya da paranın yetmediğinden yakındığımız sürece, parasal durumumuzu iyileştiremeyiz. Parasızlığa odaklandığımızda hayatımızda bu durumu tekrar tekrar yaratırız. Param yok, param yok, dedikçe hayatımızda parayı yok ederiz." sf.40
O kadar istedik, olmadıysa,
ya
evrenin takvimi her zaman bizimkiyle uyum içinde olmayabilirmiş. (ayy götüm)
ya da
isteğimizin gerçekleşeceğinin eminlik duygusunu içimizde taşımadığımız içinmiş.
"İstediğiniz şeye odaklandığınızda istediğiniz şeyi hayatınıza çekiyorsunuz. İstemediğiniz şeye odaklandığınızda istemediğiniz şeyi hayatınıza çekiyorsunuz." sf.45
sf.46 |
Şöyle bir sıralama varmış:
Önce istediğin şeyi OLMUŞ GİBİ HAYAL ET
Sonra o şey için uygun adımları atarak GEREKENLERİ YAP
Sonra da SAHİP OL.
Örneğin, sana değer veren biriyle beraber olmak istiyorsan önce kendin değerli olduğunu hisset. Sonra sana değer vermeyen kişiyi hayatından çıkar. Böylece hayatına sana değer veren insanları çekecekmişsin.
*
Mış gibi yapma olayı var. Neşeliymiş gibi davranmak mesela.
Bu bir kandırmaca ama yazar buna diyor ki:"Burada mış gibi yaparak başkalarını kandırmaya çalışmıyoruz. Kendimizi yeni bir bakış açısına inandırma çalışması bu."
*
"Tüm iyi erkeklerin/kadınların kapılması" sendromuna dair de şunları söylüyor yazar:
"Eğer tüm iyi partnerlerin 'sahipli' olduğunu, geriye işe yaramazların kaldığını düşünüyorsanız, ilişki kurmak isteyeceğinizi düşündüğünüz bir insanla tanıştığınızda onun 'sahipli' olduğunu görürsünüz." sf.71
Aboov deme öyle gı.
*
Bu tarz kitapları gaza gelmek için okuyorum. Bu gaz beni bir süre mutlu ediyor.
Mesela şu cümle de önemli bir itici güç benim için:
"Hiçbir hayalimiz yoktur ki içinde onu gerçekleştirecek gücü barındırmasın. Olmasaydı zaten o şeyin hayalini kurmazdık. Kuramazdık." sf.96
Allah'ım sana geliyorum. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder