6 Mart 2016 Pazar

İSLAMCI EROL NASIL ÇILDIRDI?



İSLAMCI EROL NASIL ÇILDIRDI?

Nihat Genç

2015

A.P.R.I.L Yayıncılık

4. Baskı - Kasım 2015 

 173 sayfa


İslamcı Erol, diğer İslamcıların nasıl ikiyüzlü, nasıl softa, nasıl kendi aklını kullanmaktan yoksun olduğunu fark edince çıldırdı.

"İnancımı yaşamak istiyorum demek, seni kendi ceza anlayışıma göre yargılayacağım, demekmiş, onu anladık." sf.37

İnsanda şiddetli bir küfür etme isteği doğuruyor bu kitap. Zaten sayfalar dolusu küfür güzellemesi var. Yazara göre İslamcı diye adlandırılan bu insanlar, normal şartlarda insanın başına gelince küfür savuracağı olaylara "Allah'a şükür", "Hayrolsun"... vb tepkiler verdikleri ya da vermek zorunda hissettikleri için tepkilerini tam ortaya koyamıyorlarmış. Bu da onları şiddete sürüklüyormuş. Halbuki şöyle ağız dolusu bir küfretseler rahatlayacaklarmış. 

Erol da başta İslamcı. Aslında sonra da öyle. Aslında hep öyle. Sadece işte yorum farkı. Biliyorsunuz girçik islim bi diğil.

Erol bir kitap dükkanı işletiyor. Bir sokak çocuğu olan Aysun'u alıyor yanına ve Aysun kitapçıda çalışmaya başlıyor.

Aysun akıllı, dobra bir kız. Bu özelliğiyle dükkanın müdavimlerini rahatsız ediyor. Aysun anlam veremiyor mesela genç insanların bir adamın ağzından çıkanları oturup hiç kımıldamadan saatlerce dinlemelerine. "Hayata önce ihtiyarlayıp yeni başlamış gençler" olduğunu düşünüyor bunların. 

"Ortada hiçbir sebep yokken niye gerginler, bir insan altı saat hiç konuşmadan oturamaz, bunlar oturuyor! Kuluçkaya otursalar üç haftada kalkarlar, günah olur diye neredeyse nefes almayacaklar, bir sağa sola bakınma yok, sürekli gerilim içinde laf ederler, ne soğuk ne sıcaklar, insan bir kez telaşla konuşur, insan on yılda bir kez yolda aceleyle yürür, hiçbiri yok, bunlar neden mezbahada kafası kesilirken bıçaktan kaçmış tavuklar gibi konuşuyorlar..." sf.71

"İslamcı olmak ötenazi kararı almak gibi bir şeydi." sf.71

"Yavaş ölümü hayat sanıyorlar." sf.72

"Bu insanların eline güç geçtiğinde kodesten ailenize bir haber yollayacak kadar dahi ne vaktiniz ne de hakkınız kalacak, yoksa bilmiyorum neden gencecik çocuklar gün boyu ceset numarası yapsın?" sf.72

Aysun, çözmüş bunların iç yüzünü.

Çocukluğunu ve gençliğini İslamcı zırvalar yüzünden yaşayamamış insanların eline güç geçtiğinde koca bir şehri, koca bir ülkeyi ne hale getirdiğini, çoluk çocukla nasıl uğraştığını, hatta bizatihi kendisi çocuklaşıp da neler söylediğini ve yaptığını görüyoruz.

İslamcı zırvalarla ilgili şu tespit de enfes: "İslam yorumlanmak için 1400 yıl bunları beklemiş." sf.74

Aysun'un bunun gibi gayet doğru tespitleri var. Erol'la da paylaşıyor bunları. Erol da içten içe haklı buluyor onu ama yılların getirdiği inançları var bir yanda. 

Aysun'dan rahatsız olan İslamcı tayfa Erol'a baskı uyguluyor. Aysun tesettürre girsinmiş, böyle konuşmasınmış... diye Erol'un başının etini yiyorlar. Bu saçmalıklar artıp akıl almaz hale gelince Erol da fıttırıyor. Bardağı taşıran damla ise Aysun'un "Koliyi sırtımdan indiriyordum, düştüm, az daha kalçamı kırıyordum." demesiyle Erol'un arkadaşlarının sanki kutsal inançlarına saldırılmış, Mekke kafirlerce ele geçirilmiş gibi gözlerinin dönmesi oluyor. Bir kızın ağzından kalça kelimesinin çıkması ortamda infial yaratıyor. Erol da buna anlam veremiyor ve kayışı koparıyor. Küfür kıyamet girişiyor bunlara ve adeta meczup oluyor. Arkadaşlarıysa yolunu buluyor, iktidar kademelerinde yerlerini alıyorlar.

Erol sokaklarda yatıp kalkmaya başlıyor, kendi kendine konuşuyor. İnsanlar yardım etmeye çalışıyor ama pek faydası olmuyor. Yardım etmek isteyenlerden birinin şu sözleri şahane:

"Dindarlık kurnaz insanlara göre bir iş. Saf insanlar dindarlığı abartıp çok kafaya takıyor. Bir günahı fazla büyütüyorlar. Bir günah işlediler mi Allah'la düelloya girişiyorlar. Bir suça bulaştılar mı kendilerini giyotine gönderiyorlar.

O hocalara bakma sen, onlar bir tövbe edip kurtulurlar, ince düşünen insanların karanlık odaları olur, o karanlık odada suçluluk beyinlerine kurşun gibi oturur, kurtulamazlar." sf.149

*

Kitabın arka kapağında diyor ki;




"İslamcı Erol Nasıl Çıldırdı? tüm dünyanın merak ettiği, hepimizi düşündüren büyük soruya cevap veriyor: Nasıl oldu da 'Sade Müslümanlık' yıkıcı bir ideolojiye dönüştü?"

Ben açıkçası "tüm dünyanın" bunu merak ettiğini sanmıyorum.

"Nihat Genç, olağanüstü bir anlatımla..."

OLAĞANÜSTÜ?.. Yemeyin be insanı çok satmak istiyoruz diye. Bildiğimiz Nihat Genç işte. Olağanüstüymüş. 

*

Küfre övgü kısmı beni biraz rahatsız etti. Ananı sikeyim, amına koyayım... Çok güzel, çok rahatladık.


Yöntemini sikeyim. Hah şimdi ben de erkek oldum, öyle mi? 

Küfretmeyi isyanla özdeşleştiriyo yazar. Yanlış denemez. Küfür yerine inşallahlarla, maaşallahlarla, yani küfre yasak koyan dini jargonla eleştiri yapılamaz, insan kilitlenmiş hale gelir, diyor. Tamam bu kısma da yanlış diyemiyorum.

Ama noktalama işareti gibi her yere konulan amk'lar rahatsız edici değil mi?

Seksist olmayan bir küfür olarak "Sıçayım"ı öneriyorum, nasıl? Ağzına sıçayım, kafana sıçayım, sıfatına sıçayım, ağzına sıçtığımın pezevengi, tıynetine sıçtığımın götü... Çeşitlendirilebilir. Haydi beyler, sikmiyoruz, koymuyoruz, sıçıyoruz. Kampanyayı imzalamak için change.org

*

Şu küfür de Nihat Genç'ten gelsin: "Osmanlı'nın göt kıllarına asılı kalmış bok parçaları". sf.153

İşte bunlarla gelin. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder