GECE YARISI KÜTÜPHANESİ
(The Midnight Library)
Matt Haig
2020
Çeviri: Kıvanç Güney
Domingo Yayıncılık
10.Baskı - Şubat 2022
282 sayfa
Pişman olmak ile ilgili ne düşünürsünüz? Ben düşünmem, genel. Pişmanlığı yersiz bir his olarak görüyorum. Çünkü yaptığınız ya da yapmadığınız için pişman hissettiğiniz davranışın aksinin ne sonuçlar yaratacağını bilmiyorsunuz ki. Onu yapmasaydınız daha mı iyi olacaktı? Ne belli? Ya da tam tersi, yapsaydınız daha mı iyi olacaktı? Nereden bilebilirsiniz? Bilemezsiniz. O zaman pişmanlık niye?
Kitapta da yapılan ya da yapılmayan şeylerden kaynaklanan pişmanlıklar sorgulanıyor. Neticede bu pişmanlıklara kapılmanın anlamlı olmadığı sonucuna varıyor.
*
Kitabın daha ilk satırında “Ölmeye karar verişinden on dokuz yol önce” diye intihar edeceğini anlıyoruz Nora Seed’in. Spoiler veriyor yazar. Versin.
Nora, sosyal medyada başkalarının hayatlarını izliyor pek çoğumuzun yaptığı gibi. Bunu yaparken de
“Başkalarının mutlu hayatlarını parmağıyla kaydıra kaydıra bir şeyler olmasını bekliyordu.” Sf.5
Geldi mi üst üste gelen kötülüklere maruz kalıyor Nora.
Kedisi ölüyor.
İşinden kovuluyor.
Nikahına iki gün kala evlenmekten vazgeçiyor.
Annesi ölüyor.
Yüzmede çok iyiymiş, Babası çocukken çok baskıladığı için yüzmeyi bırakmış.
Abisi ile müzik grubu varmış, onları bırakmış.
...
Fırsatlarını değerlendiremediğinin farkında.
İntihar mektubu yazıyor. İlaçlar yutuyor.
Gözünü kütüphanede açıyor.
Ölmemiş ama ölümle yaşam arasında bir yerde. Bu yer bana şu kitapları anımsattı:
Bkz: Ruhların Yolculuğu
Bkz: Ruhların Kaderi
Ayrıca şu filmde de benzer konu ele alınıyor:
Bkz: Wristcutters: A Love Story
Nora'nın gözünü açtığı kütüphanedeki kitaplar Nora'nın şu an yaşıyor olabileceği hayatlara açılan bir kapı. Her bir pişmanlığı için bir kitap var. Aklını kemiren pişmanlıklara ilişkin kitapları alıp o hayatlara ışınlanıyor bir çeşit. Pişman olduğu davranışı yapmasaydı ne olurdu, görüyor.
(Kitapların canlanmasıyla ilgili bir film geliyor aklıma. Bkz: Inkheart )
*
Pişmanlıklarından ilki erkek arkadaşı Dan’den ayrılmak Ondan ayrılmadığı ve onunla evlendiği hayata gidiyor. Anlıyor ki o kadar da pişman olmasına gerek yokmuş. Tipik durum. Kadının hayalleri vardır (Müzik grubunda olmak) Erkek ket vurur. (Girmeyin o işe, paranızı alırlar, dolandırırlar.) Erkeğin hayali vardır. (Pub açmak) Kadın, kendisininkinden vazgeçip erkeğin hayalini benimser. Üstelik bir de aşağılanması, takdir edilmemesi ve aldatılması var. Sonuçta Dan’den ayrılmasına pişman olmayı gerektirecek bir durum olmadığını görüyor.
*
Kedisinin yaşadığı bir hayata gitmek istiyor. Kedisini dışarı salarak onun ölmesine sebep olduğunu, bir kediye bile bakamadığını düşünüyordu. Görüyor ki kedisi zaten hasta ve zaten ölecekti. O güne kadar Nora ile yaşadığı hayat, kedinin hayatının en güzel dönemi olmuş. Böylece Nora bir kediye bile bakamayan biri olmadığını anlıyor.
*
Arkadaşı Izzy ile Avustralya’ya gitmediği için pişmanmış. O hayata gidiyor. Izzy ile Avustralya'ya gitmiş. Izzy trafik kazası geçirip ölmüş. Nora orada tek başına sefil bir şekilde kalmış.
*
Yüzmeyi bıraktığına pişman. Babasını hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyor. Yüzmeyi bırakmadığı hayata gidiyor. Gerçekten başarılı olmuş. Olimpiyatlar, ödüller, madalyalar, Ted konuşmaları. Babası kızının başarılarından mutlu ama ailesini mutsuz etmiş. Başka bir kadına aşık olmuş, annesini terk etmiş, annesi bu yüzden hasta olmuş, tek başına ölmüş.
*
Çocukken çok istediği buzul bilimcisi olduğu hayata gidiyor. Kutuplarda soğukta yaşıyor. Ayı saldırısına uğramak üzereyken ölmek istemediğini fark ediyor. Bir ilginç şey daha oluyor. Ondaki farklılığı fark eden iş arkadaşı Hugo, kendisinin de hayatlar arası gezdiğini söylüyor. Yüzlerce hayat gezmiş. İçlerinde Nora ile evli oldukları da var ve bu yüzden burada kalmış, Nora için. Ama Nora etkilenmiyor bu durumdan, oradan da dönüyor.
*
Müzik yaşamına devam ettiği bir hayata gidiyor. Ünlü, başarılı ama şöhretin bedeli ağır ve ağabeyi ölmüş.
*
Hayvan barınağında çalışmaya devam ettiği hayata gidiyor. O da tatmin ediyor.
*
Üniversiteden sonra bir yıl tatil yapmadığına pişman. Yaptığı hayata gidiyor. Evlenmiş, şarap bağları var, ama mutluluk yine yok.
*
Pek çok başka hayat daha deniyor.
*
Cerrah Ash’in kahve teklifini kabul ettiği bir hayata gidiyor. Onunla evli, kızı var, üniversitede felsefe eğitimi veriyor. Bu hayatı seviyor, bu hayatta kalmak istiyor. Ama yine kütüphanede buluyor kendisini.
İntihar etmeye kalkıştığı kök hayatına dönüyor. Şimdi her şeye bambaşka bakıyor.
*
Kitabın başı gibi sonunda da kütüphaneci Bayan Elm ile satranç oynuyor.
*
Kitabın verdiği mesajı ve bu mesajı verme şeklini sevdim. Başta söylediğim gibi pişmanlıkların anlamsız olduğuna dair onlarca örnek vermiş. Pişmanlıklar anlamsız, çünkü diğer seçeneği bilmiyoruz.
“Öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.”
diyor kitap.
“Hayatı anlamak zorunda değilsin. Yaşaman yeterli.” Sf.276
*
Yazarın bir başka kitabı için;
Bkz: Zamanı Durdurmanın Yolları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder