TARHUN
(Talkhoon)
Samed Behrengi
Çeviren: İlknur Özdemir
Kırmızı Kedi Çocuk Yayınları
1. Basım – Aralık 2013
25 sayfa
Bir tüccarın yedi kızı varmış.
Altı kız kardeş tombul, neşeli, keyifli
iken Tarhun adlı kız kardeş zayıf ve durgunmuş.
*
Tüccar baba, kızlarının istediklerini almak
üzere yola çıkacakmış. Kızlar çeşitli şeyler istemişler, ayna isteyen, hizmetçi
isteyen, gerdanlık isteyen…
Tarhun ise babasından yürek ve ciğer
istemiş.
Kimse anlam verememiş bu isteğine.
Baba kızlarının istediklerini almış ama
bir tek Tarhun’unkini alamamış. Yürek ve ciğer satan hiçbir yer yokmuş.
Nihayet bir Cin yürek ve ciğer
verebileceğini ama bunun karşılığında Tarhun’u alacağını söylemiş.
Baba kabul etmiş.
Baba eve gelip kızlara istediklerini vermiş.
Tarhun, babasının yürek ve ciğer
bulamayacağını sandığı için şaşırmış.
Sonra kapı çalmış ve bir adam, kendisini
Cin’in yolladığını, Tarhun’u götürmesi gerektiğini söylemiş. Baba izin vermese
de anlaşmaları böyle olduğu için Tarhun gitmiş.
Tarhun adama aşık olmuş. Beraber çok
mutlular iken bir gün adamın üzerindeki bir tüyü çekmeye kalkmış Tarhun ve adam
oracıkta ölmüş.
*
Tarhun çok üzülmüş, Cin’den yardım istemiş
ama Cin yardım edemeyeceğini, Tarhun’u köle pazarına götürüp satacağını, belki
orada derdine çare bulabileceğini söylemiş.
*
Tarhun köle pazarından satın alınıp zengin
bir konağa götürülmüş. Konağın sahibi hanımın oğlu kayıpmış. Hanım bu koca
konakta yardımcıları ile birlikte yaşıyormuş.
Tarhun, hanım uyurken bir hizmetçinin
gizli bir yere gittiğini ve orada bir delikanlıyı esir tuttuğunu görmüş. Bu
delikanlı, hanımın oğluymuş.
Hanıma bunu haber veren Tarhun, genç
delikanlının kurtulmasını sağlamış. Delikanlı da Tarhun ile evlenmek istemiş
ama Tarhun kabul etmemiş. “Siz derdinizin çaresini buldunuz. Ben de benimkini
bulmalıyım.” deyip yeniden köle pazarına gitmek istemiş.
*
Bu sefer Tarhun’u bir değirmenci satın
almış. Değirmencinin bir ejderhası varmış ve bu ejderhayı genç kızlarla
besliyormuş. Değirmenci köylünün buğdayını öğütüyor ama bu arada köylüyü
kandırarak kendi buğday tarlasını geliştiriyormuş.
Tarhun bunu fark edip muhtarın oğluna
anlatmış ve birlikte hem ejderhadan hem zalim değirmenciden kurtulmuşlar.
Muhtarın oğlu Tarhun ile evlenmek istemiş
ama Tarhun kabul etmemiş. “Siz derdinizin çaresini buldunuz. Ben de benimkini
bulmalıyım.” deyip yeniden köle pazarına gitmek istemiş.
*
Bu defa Tarhun’u bir tüccar satın almış.
Adamın ve karısının çocuğu yokmuş. Tarhun’u bir kız evlat gibi görmek üzere
yanına almış.
Geceleri adam uyurken karısı haramilerin
yanına gidiyor, onlarla eğleniyormuş. Bunu gören Tarhun adama haber vermiş ve
adam karısının kendisini aldattığını öğrenmiş.
Bunun üzerine tüccar, Tarhun ile evlenmek
istemiş ama Tarhun kabul etmemiş. “Siz derdinizin çaresini buldunuz. Ben de
benimkini bulmalıyım.” deyip yeniden köle pazarına gitmek istemiş.
*
Köle pazarından Tarhun’u Cin satın almış.
Tarhun Cin’den kendisini sevgilisinin
yanına götürmesini istemiş. Cin, Tarhun’u ölen sevgilisinin yanına götürmüş. Her
şey eskisi gibi duruyormuş. On yıldır hiçbir şey kıpırdamamış.
Tarhun elindeki kuş tüyünü adamın burnuna
sürtmüş ve adam uyanmış.
- Tarhun, neden uyandırmadın beni?
- Uyumuyordun. Hayatını kaybetmiştin. On
yıldır senin acını içimde taşıdım. Şimdi artık kavuştuk.
Senin blogde kitaplar ıslanacak diye çok korkuyorum. Bilgilendirme için çok teşekkürler. İyi çalışmalar.
YanıtlaSilAhah :) Teşekkürler.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık.''Ağaç Ev Sohbetleri 7'' başlıklı yazımı okumak ve yorumlarınızla katkıda bulunmak üzere sizi blogumda görmekten mutluluk duyacağım, teşekkürler.
YanıtlaSil