ANNELERİN KUTSAL PAZARI
(Mothering Sunday)
Graham Swift
2016
İngilizce aslından çeviren: Didar Zeynep Batumlu
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
2.Basım- Aralık 2022
112 sayfa
Annelerin kutsal pazarı, Anneler Günü'nü andıran bir günmüş.
“Hıristiyan kültüründe, özellikle İngiltere’de, Lent
ayının dördüncü pazarı kutlanan, insanların kiliseye gidip annelerini ziyaret
ettikleri bir gün.” Sf. 6 çevirmenin notu
*
Kitap başta basit bir hizmetçinin basit yaşamı gibi başladı ama umulmadık şekilde devam etti.
Artı 18 öğeler de içeren kitapta bu hizmetçi kız, büyük ve ünlü bir yazar olmuş, kendisiyle röportaj yapılırken geçmişe dalmış ve işte onun geçmişe dalışından başlıyoruz okumaya.
*
Jane Fairchild.
Bir hizmetçi. Anne babası yok, yetimhanede büyümüş, genç yaşında bir evde -Bay
ve Bayan Niven’in evinde- hizmetçi olmuş. Hizmetini gördüğü evin beyi ile gizli
bir yatak ilişkisi var. Bir de komşu evdeki genç bey Paul ile.
Yıl 1924.
Paul iki hafta sonra evlenecek bir hukuk öğrencisi. Annelerin kutsal pazarı
denilen ve insanların annelerini ziyarete gittikleri, hizmetçilere de bu
nedenle izin verilen bir gün. Paul ve müstakbel eşi o gün buluşacaklarmış. Buluşma öncesi Paul, Jane ile yatıyor. Paul’un çıplaklığını, yatak hallerini, müstakbel
karısı ile nasıl bir hayatları olacağı ihtimallerini Jane’in zihninden
okuyoruz. Jane bazen kendisini o kadının yerine koyuyor, çeşitli açılardan
hayatını değerlendiriyor.
Paul, müstakbel eşiyle buluşma yerine gitmek üzere evden çıkıyor. Jane’e de
istediği zaman evden çıkabileceğini, rahat olmasını söylüyor.
Jane, boş evde çırılçıplak dolaşıyor. Bu durumun garipliği ile hayatını
sorguluyor yine.
Jane eve döndüğünde Bay Niven ona Paul’un bir araba kazası yapıp öldüğünü söylüyor.
Bay Niven, intihar olabileceğinden şüphelenip Paul’un evine gitmek istiyor.
Yanına Jane’i de alıp gidiyorlar. Jane kimseye bir şey söylemiyor. Eve
ulaştıklarında Paul’un hizmetçisi Ethel, eve gelmiş ve dağınıklıkları toplamış
bile. Jane, birkaç saat önce yatakta yaptıklarına dair kalıntıları toplayacak
Ethel’i de düşünmüştü. Acaba bu dağınıklığı toplarken ne düşünecek, nasıl bir
hizmetçi… diye.
Bir intihar notu yok evde.
Jane, daha sonra Oxford’da bir kitapçıda tezgahtar olmuş. Kitap okumayı hep
sevmişti, Bay Niven’in referansıyla kitapçıda çalışmaya başlıyor. Orada
edebiyat dünyasından insanlarla çeşitli ilişkileri oluyor. Gerek kitaplar
üzerine sohbet gerek yatmak.
Tüm bunları Jane, seksen yaşına gelmiş ve bir yazar olmuş olarak kendisiyle
yapılan bir röportajda anlatıyor. Kitabın bu seyrini beklemiyordum okumaya
başladığımda.
Sevdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder