SINIRSIZ ÜLKE
(Infinite Country)
Patricia Engel
2024
Çeviren: Elif Nihan Akbaş
Holden Kitap
5.Basım - Şubat 2025
191 Sayfa
Parçalanmış bir aile hikayesi.
Elena. Annesi Perla ile bir çamaşırhane işletiyor. Baba ortada yok. Başka bir kadınla gitmiş, ailesini terk etmiş.
Mauro. Onun da babası yok. Annesi var ama annesi Mauro'yu istememiş. Akraba, konu komşu evlerinde büyüyor. Bir markette çalışıyor.
Elena da zaman zaman bu marketten alışveriş yapıyor. Gide gele gençler birbirine aşık oluyor.
Kolombiya’daki çatışmalar, gerginlikler Mauro'yu düşündürüyor. Düşünüyor ve yurt dışına gitmeye karar veriyor. Abd'ye. Orada çalışıp para kazanıp ailesini yanına alacak. Ama Elena diyor ki, bizi de götür.
Mauro, Elena ve bebekleri Karina Amerika'ya gidiyorlar. Orada da hayatları daha kolay olmuyor. Ama en azından Kolombiya’dakinden daha çok kazanıyorlar.
Bir çocukları daha oluyor, erkek, Nando.
Kısa bir zaman sonra Amerika'da 9 Eylül 2001 İkiz Kulelere saldırı olayı gerçekleşiyor. Ülkedeki yabancılar için hayat daha da zorlaşıyor. Üstelik Mauro ve Elena'nın vizelerinin süresi doldu. Ama Kolombiya'ya dönerlerse bir daha Abd'ye gelemeyeceklerini, kendilerine izin/vize verilmeyeceğini düşünüyorlar. Kaçak göçek yaşamaya devam ediyorlar.
Bir kızları daha oluyor, Talia.
Onun bunun yanında her an yakalanma korkusuyla yaşarlarken Mauro bir gün bir kavgaya karışıyor. Parasını çaldığını düşündüğü adamla tartışıyor. Adamdan dayak yiyor ama işin büyümesinden ve polisle başının belaya girmesinden korktuğu için hiç karşılık vermiyor. Ama polis geliyor. Adam vatandaş diye ona bir şey yapmıyorlar ama Mauro kaçak diye tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyor.
Mauro Kolombiya'da yaşamaya başlıyor sersefil ve alkolik olarak. Elena da dönmek istiyor ama Mauro karısına orada kalmasının daha iyi olacağını söylüyor.
Elena temizlik, fırında çalışmak, çocuk bakmak gibi işlerle geçiniyor. Çocuklara bakacak bakıcı var ama sadece bezden kesilmiş çocuklara bakıyor. Talia ise daha bebek. O yüzden onu gönderme kararı alıyorlar.
Talia, Kolombiya'da anneannesi Perla ile yaşıyor. Mauro alkolik ve kötü durumda. İlk zamanlar kızıyla pek ilgilenemiyor. Zamanla kendisini topluyor ve kızıyla iyi bir baba-kız ilişkisi kuruyor. Bu arada Perla yaşlılığa bağlı olarak zayıf düşüyor, hastalanıyor, unutkanlaşıyor, sonunda vefat ediyor. Talia anneannesiyle bu süreçte yakından ilgileniyor.
*
Talia ceza alıyor ve ıslahevine koyuluyor. Tam da annesi ona Amerika'ya gelmesi için uçak bileti almışken.
Islahevinden kaçıyor Talia.
Sonraki gün Mauro, Talia'ya havaalanına götürüyor.
Elena şükür iyi bir yerde çocuk bakıcılığı işi buluyor. Patronları evin müştemilatını onlara veriyor, Elena ve çocuklar orada yaşıyor. Buraya gelene kadar Elena çok kahır çekiyor. Şöyle söyleyeyim, çaresiz kadın ve tecavüz. Erkekler kapatılsın!
Beri yandan Elena on beş yıl önce Kolombiya'dan uçağa binerken annesini son kez gördüğünü bilmiyordu. Talia'yı gönderdiğine de bin pişman. Ama göndermese olacakların da iyi olacağından emin değil. Ülkesine dönse orada da işler iyi değil. İki ucu boklu değnek yani.
Mauro zaten perişan. Amerika'ya gidelim, orada yaşayalım diyen oydu. Şimdi ise oraya gidemiyor. Karısı ve iki çocuğu orada.
Mauro da önce yasal yolları deniyor. Olmuyor. İzin vermiyorlar. Sonra yasa dışı yollarla o da ulaşıyor Amerika'ya ve nihayet bütün aile bir araya geliyor. Ay nihayet!
Talia, ıslahevinden annesine bahsetmemişti. Anlatıyor.
Dokunaklı bir amaç var hikayenin yazılmasında. Karina ve ailesi "belgesiz" diye değerlendiriliyor. Yani orada yaşamak, oturmak, çalışmak ve benzeri hususlar için izni olmamak anlamında. Karina da çocukken buna takılmış ve yazmaya karar vermiş. Günlükler, mektuplar. Belge olsun diye.
*






