1 Mart 2013 Cuma

KÖRLÜK






KÖRLÜK

( Ensaio Sobre a Cegueira) 

Yazarı: Jose Saramago

Türkçesi: Aykut Derman

Yayınevi: Can Yayınları

Basım Yılı: 1.Basım 1999, 8.Basım 2007

Sayfa Sayısı: 339



Körlük, salgın hastalık gibi bütün kenti yakalar. Eğer herkes kör olursa ne olur?

Önce adamın biri araba kullanırken aniden kör olur. Ne gözünde bir problem vardı, ne de ailesinde gözüyle ilgili problemi olan. Birden koca bir beyazlıktan başka birşey göremez olur. 

Bu şekilde arabayla eve gitmesine imkan yoktur. Biri ona yardım eder ve evine götürür. Ama kör adama yardım edip evine götürdükten sonra arabayı da götürür.

Karısı eve gelince hemen bir göz doktoruna giderler. Durumun aciliyetine binaen göz doktoru, sırada bekleyen hastalardan önce bu adamı muayene eder. Ama bir anlam veremez. 

Göz doktoru akşam evine geldiğinde kitaplarını karıştırır bu vakayı çözebilmek için. Kitaplarını karıştırdığı sırada hop o da kör oluverir.

Bunun bir salgın olabileceğinden şüphelenip yetkililere haber verir. Kısa süre sonra gerçekten bunun bir salgın olduğu anlaşılır. Hükümet, tespit ettiği ilk körlerin karantinaya alınmasına karar verir. Trafikte arabasıyla giderken kör olan birinci adam, onu evine bıraktıktan sonra arabasını çalan hırsız, birinci körün karısı, birinci kör göz doktoruna geldiğinde o esnada muayenehanede olan diğer hastalar...Hepsi kör olmuştur ve karantina bölgesi olan, eskiden akıl hastanesi olarak kullanılan binaya getirilirler. 

Göz doktoru da karantinaya alınanlar arasındadır. Onu götürmeye geldiklerinde karısı da henüz kör olmamasına rağmen kocasıyla gitmek ister ama buna müsaade etmezler. Tam o sırada kadın da "Kör oldum." diye bağırır.

Ancak aslında o kör olmamıştır. Kocasının yanından ayrılmak istemedği için kör olduğunu söylemiştir. 

Karantinaya alındıkları binada hayat korkunç geçer.

Göz doktorunun karısı buradaki kör olmayan tek insandır. Bunu sadece göz doktoru bilir. Çünkü sayısı her geçen gün artan bu kalabalıkta gördüğünü söylemesinin olası sonuçları onları korkutur.

İlk zamanlar dışarıdan yemek getirirler ama bu yemeğin içeridekiler tarafından paylaşılması sıkıntılara yol açar. Eşitlikçi bir paylaşım olmadığından şüphelenilir. Yemek başlı başına bir sorunken temizlik, tuvalet gibi sorunlar da büyük bir beladır.

Ortada yeterince dert varken bir de yeni gelen gruplardan biri eşkiyalık yapmaya başlayınca hayat ve insanlık iyice zorlaşır.

Bu çete, yemek dağıtımını üstlenir ve yemek için insanların para ve değerli eşya vermesini ister. Ulan orada parayı ne yapacaksın, nerede harcayacaksın? 

Eşyaların kıymetli olup olmadığını, bu salgın nedeniyle değil zaten öteden beri kör olan bir adam kontrol etmektedir. Kör olarak nasıl yaşanması gerektiğini zaten biliyordur. 

Bu haydutlar, yemek dağıtım işini iyice zora sokarak artık para ve değerli eşya yerine, ki zaten herkes elinde avucunda olanı verdiği için birşey kalmadı, kadın ister. Her grup ne kadar kadın gönderirse o kadar yemek alabilecektir.

Uzun uzun tartışmalar yaşanır tabi. Bir yanda öldürücü açlık, öbür yanda insanlık, onur...Bir yanda açken insanlık mı kalır, öbür yanda insanlığımızı kaybedersek ne kalır...

Doktorun karısı, bu teklifi kabul etmezlerse açlıktan öleceklerini bildiği için gitmeye karar verir. Burada herkes kendi vicdanıyla başbaşa.

Onun gibi düşünen diğer kadınlar da teklifi kabul eder. Kocaları da itiraz edecek erkekliği bulamazlar kendilerinde. 

Bundan sonrası rezillik. 

Şimdilik karınlarını doyurabildiler ama bir daha yemek istediklerinde yine bu rezilliği yaşamaları gerekecek. Peki nereye kadar?

Hastanede bir yangın çıkıp haydutlar ölene, geriye kalanlar da sokaklara dökülene kadar.

Karantinadakiler artık dışarı çıkmıştır. Ama dışarısı da artık içeriden çok farklı değildir. Herkes ama herkes kördür. Bir hükümet de kalmamıştır ortada. Çünkü yöneticiler de kördür. 

Doktorun karısı, doktor, birinci kör adam ve karısı, koyu renk gözlüklü genç ve güzel kız, şehla çocuk, gözü bantlı yaşlı adam birarada hareket ederler. Kitapta bu karakterlerin adı yok. Hiç kimsenin adı yok. Arka kapak bilgisine göre "kurgunun evrenselleşebilmesi açısından" kişilere ad verilmemiş.

Bu ekip arasında artık bir bağ vardır. Doktorun karısı aslında gördüğünü onlara açıklar. Onun yardımıyla gruptakilerin evlerine gidilir. Ama evleri bıraktıkları gibi değildir. Evler, marketler her yer talan edilmiş, ufacık bir yemek kırıntısı için insanlar birbirlerini boğazlar hale gelmiştir.

Düşündüğünüzde gerçekten de böyle bir vakanın olması halinde içine yaşadığımız şehirlerde yiyecek bir lokma bulmak çok güç. Marketlerdeki yiyecekleri yağmaladın, evlerdekini de yağmaladın. Geriye ne kaldı? Elektrik yok, su yok. Gözler de görmüyor. Üstelik hiç kimsenin görmüyor. Alıştıra alıştıra da değil bir anda görmemeye başlıyorsun. Nereden ne bulacaksın da aç karnını doyuracaksın? Komple tüketim toplumuyuz. Tükettiklerimiz bitince dımdızlak kalırız işte.

Açlığı bastıramayınca da diğer felaketler peşisıra geliyor. Görmeyen gözlerle cinayetler, tecavüzler, pislik içinde yaşamalar...

Neyse ki bu durum sonsuza kadar sürmüyor da nihayet gözleri açılıyor. Kör oldukları gibi yine aniden bu defa gözleri görmeye başlıyor. Körlük salgının yerini bu kez de görme salgını alıyor. "Kör oldum" nidalarıyla başlayan herşey "Görüyorum" ile son buluyor. 

Hani Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuş ya. Gözlerinizin kıymetini ama hepsinden önce insanlığınızın kıymetini bilin diye mesajdır bu. Ben aldım mesajı Saramago dayı, hürmetler.
Böyle güzel ve ilginç bir kitabın filmini yapmasalardı olmazdı zaten. Ben izlemedim. Ama aklımda, izleyeceğim.

1 yorum:

  1. Merhabalar.
    Blogun sade ve çok düzenli. Tam benim sevdiğim, tercih ettiğim bir bicimde.
    Kitaplarını henüz incelemedim sadece bir göz attım.. Ne kadar çok ortak okuduğumuz kitaplarımız varmış. Buna ayrıca memnun oldum. Benim okuma listemde olan bir çok kitap (Körlük dahil)sizin okumuş olduğunuz kitaplar arasında yer alıyor.
    Belirtmeden geçemeyeceğim, kaleminiz çok okunası. Anlatımınız güzel. Blogunuzu takip edeceğim ve önceki kitap yorumlarınızı şüphesiz okuyacağım.
    Size de bol okumalar diliyorum.

    YanıtlaSil